2025 yılının “Yılın Kelimesi” olarak Collins Dictionary tarafından seçilen ifade, “vibe coding” oldu. Peki, 2025 yılının kelimesi ne? 'Vibe coding' nedir, anlamı ne?
2025 yılının kelimesi ne?
Teknolojinin dil üzerindeki etkisi hız kesmeden sürüyor. Collins İngilizce Sözlüğü, 2025 yılı için “yılın kelimesi” olarak “vibe coding” terimini seçti.
Vibe coding nedir?
“Vibe coding”, yazılım geliştirme dünyasında yükselen bir kavram. Geleneksel anlamda satır satır kod yazmak yerine, yapay zekâ destekli sistemlerle doğal dilde iletişim kurarak kod üretmeyi ifade ediyor. Bu yöntemle geliştiriciler, karmaşık kod blokları yerine, “şunu yapmak istiyorum” gibi doğal dil ifadeleriyle isteklerini belirtip, yapay zekânın ürettiği kodları yönlendiriyor. Yani odak, “kod yazmak”tan “doğru yönlendirme yapmak” noktasına kayıyor.
Vibe kodlama, Şubat 2025’te bilgisayar bilimci Andrej Karpathy tarafından popüler hale getirilen yapay zekâ destekli bir yazılım geliştirme yaklaşımıdır. Kavram, geliştiricinin yalnızca doğal dil kullanarak bir projeyi büyük dil modellerine (LLM) tanımladığı, modelin de bu açıklamalara göre çalışan kod ürettiği bir süreci ifade eder. Bu yöntemde geliştirici, yazılan kodu manuel olarak düzenlemez veya denetlemez; yalnızca çıktıları değerlendirir, gerektiğinde geri bildirim verir ve iyileştirme ister.
Karpathy, vibe kodlamayı “tamamen hislere kapılmak, kodun varlığını bile unutmak” şeklinde betimlemiştir. Bu anlayış, 2023’te ileri sürdüğü “en popüler yeni programlama dili İngilizcedir” görüşünün devamıdır. Yani artık yazılımcıların geleneksel dilleri öğrenmeden, doğal dilde yönlendirmelerle kod üretebileceği bir dönemi işaret eder. Karpathy bu yöntemi, MenuGen gibi prototipler geliştirirken doğrudan uygulamıştır.
Vibe kodlamanın ayırt edici yönü, geliştiricinin yapay zekâ tarafından üretilen kodu tam anlamadan kabul etmesidir. Yazılım geliştiricisi Simon Willison, bu farkı şöyle özetler: “Bir LLM sizin yerinize tüm kodu yazdıysa ama siz satır satır incelediyseniz, bu vibe kodlama değildir; bu sadece LLM yardımıyla programlamadır.”
Bu yaklaşım, profesyonel olmayan kullanıcıların bile işlevsel yazılımlar oluşturabilmesine imkân tanıdığı için büyük ilgi topladı. New York Times yazarı Kevin Roose, bu yöntemi kullanarak “tek kişilik yazılım” adını verdiği kişisel uygulamalar geliştirdi. Ancak sonuçların sık sık hatalı ve sınırlı olduğunu da vurguladı. Bilişsel bilimci Gary Marcus ise bu projelerdeki yeniliğin “gerçek yaratıcılıktan çok yeniden üretime dayandığını” savundu.
2025’in ilk yarısında Y Combinator, kuluçka programındaki girişimlerin yaklaşık dörtte birinin kodlarının %95’inin yapay zekâ tarafından yazıldığını duyurdu. Bu, sektörde otomatik kod üretimine yönelişin hızlandığını gösterdi.
Eleştirmenler, vibe kodlamanın hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından sorunlar barındırdığını belirtiyor. Kodun anlaşılmadan kabul edilmesi, güvenlik açıklarını artırabilir ve uzun vadeli bakım süreçlerini zorlaştırabilir. Bazı kullanıcılar, bu yöntemin yapay zekâ aracılarının beklenmedik davranışlarına —örneğin veritabanlarının yanlışlıkla silinmesi gibi— yol açabileceğini raporladı.
Bu fenomen yalnızca yazılım dünyasında değil, medya ve kültürde de yankı buldu. Merriam-Webster, Mart 2025’te “vibe coding”i “trend ve argo terim” olarak ekledi. Aynı yıl Collins Dictionary, kavramı 2025’in Kelimesi olarak seçti. The Economist ise bu trendden yola çıkarak, yapay zekâ girişimlerine yapılan yüksek değerlemeleri eleştirmek için “vipervane değerlemesi” ifadesini önerdi.
Vibe coding anlamı ne?
Collins Sözlüğü editörleri, “vibe coding”in yalnızca teknik bir terim değil, yapay zekânın insan-yaratıcılığıyla harmanlandığı yeni bir dönemin sembolü olduğunu vurguladı. Bu seçimin, dilin teknolojiyle nasıl iç içe geçtiğini de gözler önüne serdiği belirtiliyor.Uzmanlara göre “vibe coding”, yazılım üretim süreçlerini hızlandırırken erişimi demokratikleştiriyor; ancak aynı zamanda güvenlik, kalite kontrol ve sürdürülebilirlik açısından yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.





