Türk artistik cimnastiğinin parlayan yıldızı Adem Asil, 2025 Dünya Şampiyonası’nda kazandığı gümüş madalyanın ardından yetiştiği kulüp olan İzmir Şavkar Spor Kulübü’nde coşkulu bir karşılama töreniyle onurlandırıldı. Küçük cimnastikçilerin yoğun ilgisiyle karşılanan milli sporcuya, kulüp bahçesinde adeta bir şampiyonluk şöleni yaşatıldı.
Haziran ayında Almanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda hem genel tasnifte hem de halka aletinde altın madalya kazanarak 2023’teki başarısını tekrarlayan Adem, 19-25 Ekim tarihlerinde Endonezya’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda halka aletinde dünya ikincisi olmayı başardı. Böylece 2022’deki dünya şampiyonluğunun ardından bu organizasyonda madalya sayısını ikiye çıkararak Türk cimnastik tarihinde dünya şampiyonalarında çifte madalya alan ilk sporcu unvanını da elde etti.
Avrupa’da 11 Madalya, Dünya’da tarih yazdı
Son dört yılda Avrupa Şampiyonası’ndan toplam 11 madalya çıkaran, dünya şampiyonalarında ise 1 altın ve 1 gümüşle kürsüye çıkan Adem Asil, Türk cimnastiğinin uluslararası arenadaki yüz akı haline geldi. Şavkar Spor Kulübü’nde düzenlenen törende Cimnastik Federasyonu Asbaşkanı İsmail Göktekin, Artistik Cimnastik Milli Takımı Antrenörü Yılmaz Göktekin, dünya şampiyonu İbrahim Çolak, milli sporcular Yunus Emre Gündoğdu, Kerem Şener ve Arda Hamarat da hazır bulundu.
Bando eşliğinde büyük bir coşkuyla karşılanan Asil, boynundaki madalyayla şampiyonluk pastasını keserken, minik cimnastikçilere ilham kaynağı oldu. Etkinlik sırasında genç sporcuların sorularını da içtenlikle yanıtlayan Adem, örnek bir rol model olarak öne çıktı.
Mısır’dan İzmir’e uzanan şampiyonluk hikâyesi
Mısır doğumlu olan Adem Asil, 2017 yılında henüz 18 yaşındayken İzmir’e yerleşti. İlk dönemlerinde Antrenör Yılmaz Göktekin’in aile evinde kalan Asil, Türk vatandaşlığına geçtikten sonra 1 Dünya, 4 Avrupa şampiyonluğu, 1 Dünya ikinciliği, 3 Avrupa gümüşü ve 4 bronz madalya kazanarak Türkiye’nin cimnastikteki tarih yazıcı ismine dönüştü.
Adem Asil, Avrupa Şampiyonası’nda üst üste iki yıl çifte altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olarak da adını altın harflerle tarihe yazdırdı.
 
             
                             
                             
                            




