Manisa’nın Ahmetli ilçesindeki antik kent, uzun yıllardır "Sidas" olarak anılsa da bazı araştırmacılar buranın Lidya dönemine ait "Saittai" olduğunu iddia ediyor. Roma döneminden kalan yapı kalıntıları ve yazıtlar, kentin tarihsel sürecine dair ipuçları veriyor.
Ahmetli Sidas Antik Kenti: Lidya ve Roma Dönemine Ait Unutulmuş Bir Yerleşim
Manisa’nın Ahmetli ilçesi yakınlarında, tarihsel kimliği büyük oranda gölgede kalmış bir antik kent kalıntısı sessizce gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Yöre halkı tarafından kısmen bilinen bu alanda, yüzeyde rastlanan seramik parçaları, yapı temelleri ve mimari izler; buranın bir zamanlar Lidya Krallığı'na ve sonrasında Roma egemenliğine ev sahipliği yaptığını düşündürüyor. Antik kaynaklarda geçen Saittai adının bu alanla ilişkili olabileceği ihtimali ise bölgeyi arkeolojik açıdan çok daha ilginç hale getiriyor.
Yerleşimin Tarihsel Kimliği: Saittai mi, Sidas mı?
Saittai, antik kaynaklarda Lidya'nın doğusundaki dağlık bölgede yer alan bir kent olarak geçer. Özellikle Roma döneminde basılan sikkeleriyle tanınan bu kent, dini yapıları ve Apollon'a adanmış kült merkezleriyle bilinmektedir. Ancak bugünkü modern yerleşimlerle tam olarak eşleştirilebilmiş değildir.
Ahmetli çevresindeki kalıntılar, bazı araştırmacılar tarafından Saittai ile ilişkilendirilmeye çalışılsa da, bu konuda netlik yoktur. Bölgede herhangi bir kapsamlı arkeolojik kazı yapılmamış olması, bu eşleştirmenin ancak yüzey verileriyle sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Yine de, gerek seramik buluntuların tarihlendirilmesi gerekse mimari izlerin stil özellikleri, yerleşimin M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanan bir tarihçeye sahip olduğunu göstermektedir.
Yüzey Bulguları: Sessiz Tanıklar
Sahada yapılan yüzey araştırmalarında (resmî kazılar olmamakla birlikte), özellikle kırmızı astarlı seramikler, hamur yapısı Roma dönemine işaret eden amphora parçaları, çeşitli duvar temelleri ve taş bloklar dikkat çekiyor. Bazı bölgelerde işçilik kalitesi yüksek mimari taşlar ve muhtemelen bir tapınağa ya da kamusal yapıya ait sütun tamburları gözlemlenmiştir.
Bu izler, bölgenin yalnızca kırsal bir yerleşim değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel açıdan da organize bir kent yapısına sahip olduğunu düşündürmektedir.
Arkeolojik Potansiyel ve Araştırma Eksikliği
Ahmetli yakınlarındaki bu kalıntılar, bugüne dek sistematik bir kazı çalışmasına konu olmamış, literatürde de ancak dolaylı ifadelerle yer bulmuştur. Oysa ki, bölge hem Lidya’nın sınır kentlerini anlamak hem de Roma’nın Anadolu’daki kentleşme politikalarını çözümlemek açısından ciddi bir potansiyel taşımaktadır.
Manisa bölgesindeki diğer Lidya yerleşimleri olan Sardes ve Blaundos gibi merkezlerle olan coğrafi ve kültürel ilişkilerin incelenmesi, Ahmetli'deki bu antik yerleşimi daha iyi konumlandırmamıza olanak sağlayabilir.
Unutulmuş Bir Mirası Hatırlamak
Saittai olup olmadığı kesin olmasa da, Ahmetli çevresindeki bu antik kalıntılar, Anadolu’nun çok katmanlı tarihinin kıyıda köşede kalmış izlerinden biridir. Bu alan, yalnızca akademik çevreler için değil, aynı zamanda kültürel miras bilinci taşıyan yerel yönetimler ve halk için de büyük bir fırsattır. Koruma altına alınması, belgelenmesi ve nihayetinde bilimsel kazılarla desteklenmesi gereken bu sessiz arkeolojik miras, geçmişin sesini yeniden duyurmak için gün sayıyor.