İzmir’de yıllardır gündemden düşmeyen trafik sorununa ilişkin açıklama yapan Kaya, Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin “yarım yüzyıldır sağlıklı bir ulaşım stratejisinden yoksun olduğuna” işaret etti. Kentin nüfus artışı, yeni yerleşim alanları ve ulaşım akslarının çok önceden planlanması gerektiğini vurgulayan Kaya, kapsamlı bir master planın hâlâ hayata geçmemiş olmasını “şaşırtıcı olmadığı kadar üzücü” olarak nitelendirdi.
Bayraklı’nın gelecekte karşılaşacağı yoğunluğa dikkat çeken Kaya, ilçenin 10 yıl içinde 500 bin nüfusa ulaşacağının bilindiğini hatırlatarak, “Bu tablo ortadayken yeni yol ve hatların çoktan planlanmış olması gerekirdi” dedi. Günün yoğun olmayan saatlerinde bile yaşanan tıkanıklığın, planlamadaki yetersizliğin açık bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Kentin trafik yükünün kalıcı biçimde hafifletilmesi için bağlantı yolları, alternatif güzergâhlar ve yeni aksların zamanında devreye alınması gerektiğini belirten Kaya, ulaşım master planının eksikliğinin İzmir’i her gün aynı kaosla baş başa bıraktığını söyledi.
Kaya açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
"İzmir’in ulaşım master planı yok. Türkiye’nin üçüncü büyük şehrinin yarım asırdır kapsamlı bir ulaşım master planı olmadan yönetiliyor olması gerçekten düşündürücü. Ulaşım master planı, büyükşehir sınırları içinde nüfus artışına göre yeni yol ve alternatif güzergâhların planlanmasını sağlayan temel bir rehberdir.
Ne yaparsınız bu planla? Örneğin Bayraklı’da 10 yıl sonra nüfusun 500 bine ulaşacağını öngörürsünüz ve buna göre yeni yol hatlarını şimdiden belirlersiniz. Akşam saat 18.00’de insanların işten ve çocukların okuldan çıkmasıyla trafik olmasını anlarım. Fakat öğlen 12’de trafik sıkışıyorsa oturup önümüze bakmamız gerekir.
Trafiği rahatlatmanın yolu; bağlantı yollarını, yeni aksları ve alternatif güzergâhları zamanında planlamaktan geçer. Eğer bir ulaşım master planınız olsaydı, tüm bunları yıllar önce öngörüp uygulamaya koyardınız. Şehrin hangi yöne doğru büyüyeceğini kestiremediğinizde sonuç bugünkü gibi olur: İzmir’de alternatif yol üretilemediği için kent her gün aynı trafikle baş başa kalır.
Konak Tüneli ile çevre yolunun olmadığını düşünün. Sadece bu iki yol bile İzmir trafiğini ne kadar rahatlatıyor. Çünkü bir yol yapıyorsanız 10 yılı, 20 yılı, 30 yılı düşünmek zorundasınız. Yapmıyorsanız, aslında kentin geleceğini de düşünmüyorsunuz demektir.
Yüzleşmemiz gereken yer de tam olarak bu. İzmir’in trafik sorunu çözümsüz değil; sadece yıllardır çözülecek diye bekliyoruz. Sorun trafik değil, zamanında açılmayan yollar, tamamlanmayan planlar ve geciken kararlar."





