Rize’de iki gündür aralıksız etkili olan sağanak yağış, sel ve heyelanlara yol açtı, bölgede hayatı olumsuz etkiledi. Heyelan nedeniyle dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası’na ulaşımı sağlayan ana yolun bir bölümü dereye sürüklenerek tamamen ulaşıma kapandı. Yolun kapanmasıyla yaylada bulunan yaklaşık 800 turist, otel çalışanı ve bölge halkı mahsur kaldı. Yaşanan felaketin ardından Rize Valiliği, Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleriyle koordineli bir şekilde harekete geçti. Çalışmalarda, normalde deniz dolgularında kullanılan X bloklar ve antifer bloklar devreye alındı. Yapımı devam eden Rize Şehir Hastanesi inşaatından getirilen bu bloklar dere yatağına yerleştirilerek yıkılan yolun onarımı için dolgu malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. DSİ ekipleri, hummalı çalışmalarla bölgede yolun güvenli şekilde yeniden ulaşıma açılmasını hedefliyor. Planlamaya göre, gün içerisinde yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla yaylada mahsur kalan turistler ve vatandaşların akşam saatlerinden itibaren güvenli şekilde tahliye edilebileceği ifade edildi.
Bakanlar Bölgeye Gitti
Sabah saatlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Öncesinde AFAD Rize İl Müdürlüğü’nde oluşturulan kriz masasında yapılan toplantıya katılan bakanlar, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ardından heyelan bölgesine geçen Uraloğlu ve Bak, hem yol onarım sürecini yerinde takip etti hem de mahsur kalan vatandaşların güvenliği için ek önlemlerin hızlandırılması talimatını verdi.
Yaylada Büyük Endişe
Ayder’de otellerde ve pansiyonlarda konaklayan turistler, yaşanan heyelan sonrası endişe içinde gelişmeleri takip ediyor. Bölgedeki yerli halk da mahsur kalmanın yanı sıra yeni heyelan riskine karşı tedirginlik yaşıyor. Yetkililer, bölgede yağışın etkisini azaltmasıyla birlikte riskli alanlarda da denetim ve kontrol çalışmalarının süreceğini belirtti. Heyelanla kapanan Ayder Yaylası yolunun X bloklarla güçlendirilerek yeniden ulaşıma açılması, hem turizm sezonunun hem de bölge halkının mağduriyetinin giderilmesi açısından kritik önem taşıyor.
