Batı Anadolu Şirketler Topluluğu, çevresel ve sosyal etkilerini şeffaf bir şekilde paylaştığı ikinci sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. GRI 2021 standartlarına ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na uygun olarak hazırlanan rapor, şirketin 2024 yılına ait sürdürülebilirlik performansını gözler önüne seriyor.
“Ortak mirasımıza sahip çıkıyoruz, dönüşümde güç birliği yapıyoruz” ilkesiyle hazırlanan raporda; çimento, hazır beton, lojistik ve enerji alanlarında faaliyet gösteren grup şirketlerinin çevresel sorumluluk, sosyal etki ve yönetişim alanındaki uygulamaları ele alınıyor.
Karbon ayak izinde düşüş, sürdürülebilir üretimde artış
Grup, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, alternatif yakıt kullanım oranını %8,6’ya, sürdürülebilir çimento üretim oranını ise %72,7’ye çıkardı. Batısöke ve Batıliman’daki yatırımlarla karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik kapasite artışı sağlanırken, Batıliman’ın yıllık elleçleme kapasitesi yeni iskele yatırımıyla 10 milyon tona ulaştı.
Atık ısıdan elektrik üretimi %13’e yükselirken, 2024 boyunca yapılan geri dönüşüm çalışmaları sayesinde operasyonel atıkların %99,6’sı geri kazanıldı. Atık suyun yeniden kullanım oranı ise %25’e çıktı. Döngüsel ekonomi kapsamında atıktan türetilmiş yakıt projeleri de hayata geçirildi.
Finansal ve yönetişimsel performans yükselişte
Sürdürülebilirlik performansının yanı sıra grup şirketlerinin finansal göstergelerinde de önemli gelişmeler kaydedildi. Batıçim’in kredi notu BBB+’ya, Batısöke’nin ise BBB- seviyesine yükseldi.
“Sürdürülebilirlik bir tercih değil, zorunluluk”
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Batı Anadolu Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülant Candaş, sürdürülebilirliğin grup stratejisinin merkezinde yer aldığını vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
“İklim krizi, azalan kaynaklar ve küresel belirsizliklerin damgasını vurduğu bir çağda sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk. Biz de bu sorumluluğun bilinciyle; çimento, hazır beton, enerji ve lojistik gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerimizle düşük karbonlu üretimden atık yönetimine, enerji verimliliğinden dijitalleşmeye kadar pek çok alanda somut adımlar atıyor, sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerimize entegre ediyoruz. İkinci kez yayımladığımız sürdürülebilirlik raporumuzda bu anlayışın somut ve başarılı yansımalarını paydaşlarımızla şeffaf biçimde paylaştık. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda çevresel ve toplumsal etkileri gözeten kapsayıcı bir kalkınma modeli oluşturmak için çalışıyoruz. Çünkü bu yaklaşım, yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarına da yanıt verecek bir sistem inşa etme hedefimizin temelini oluşturuyor. Daha yaşanılabilir bir gelecek için bugünden sorumluluk alıyor, sürdürülebilirliği yalnızca bir çevre politikası olarak değil, bölgemizin kalkınmasına katkı sunan bütüncül bir yaklaşım olarak benimsiyoruz” dedi.