Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Beçin Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında, Türk-İslam dönemine ait olduğu belirlenen çok sayıda ok ucu gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararıyla 12 aya yayılan kazı ve restorasyon faaliyetleri, Beçin Kalesi başta olmak üzere birçok önemli noktada aralıksız devam ediyor.
Kazıların başkanlığını yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Pektaş, özellikle kalenin iç kısmında ve burçlarda yapılan son çalışmalarda önemli askeri buluntulara ulaşıldığını belirtti. Son iki günde yalnızca bir burçta 100’ün üzerinde ok ucunun tespit edildiğini aktaran Pektaş, bu buluntuların Türk dönemine ait olduğunu vurguladı.
"Bu tür askeri buluntular, bir yandan yapının işlevine ışık tutarken diğer yandan dönemin sosyal yaşamı ve yerleşim sürekliliği hakkında da değerli ipuçları veriyor," diyen Pektaş, ok uçlarının bulunduğu bölgelerde uzun süreli insan yerleşimi olmadığını da sözlerine ekledi.
Beçin'de 5 Bin Yıllık Kesintisiz Yerleşim
Beçin Antik Kenti, yalnızca Türk-İslam dönemine değil, Kalkolitik Çağ’dan itibaren farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış köklü bir yerleşim olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Pektaş, daha önce bölgede Kalkolitik döneme ait mezarlara da ulaşıldığını hatırlatarak, bu bulguların Beçin’de yaklaşık 5 bin yıl süren kesintisiz bir yaşamı ortaya koyduğunu ifade etti.
Kazı ekibi, iç kale dışında mezar alanı ve kale hamamının çevresinde de yeni çalışmalara başlamaya hazırlanıyor. Henüz laboratuvar temizliğinden geçmeyen ok uçlarının bir kısmının "kovanlı tip" olduğunu belirten Pektaş, ilerleyen süreçte sayının daha da artmasını beklediklerini söyledi.
Pers Kulesi ve M.Ö. 6. Yüzyıla İninen Katmanlar
Kazılar sadece iç kale ile sınırlı kalmıyor. Geçmiş yıllarda "Pers Kulesi" olarak adlandırılan yapıda başlatılan kazılar da sürüyor. Bu yapının arka cephesinde sonradan inşa edildiği anlaşılan bir duvarın kaldırılmasıyla ortaya çıkan mağara bölümünde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, milattan önce 6. yüzyıla kadar uzanan arkeolojik katmanlara rastlandı. Bu buluntular, Beçin ve çevresinin çok daha eski bir geçmişe sahip olduğunu belgeleyen önemli veriler sunuyor.
Beçin Kalesi’nin Tarihsel Önemi
Tarihi kaynaklara göre, Milas-Ören karayolu üzerinde yer alan ve ilçe merkezine yalnızca 5 kilometre mesafede bulunan Beçin Kalesi, Bizans döneminde inşa edildi. Yapımında çevredeki antik yapıların taşlarının kullanıldığı tahmin edilen kalenin, Menteşeoğulları Beyliği döneminde onarılarak savunma amacıyla yeniden işlev kazandığı biliniyor.
Prof. Dr. Kadir Pektaş, Beçin’in Anadolu’daki Türk-İslam dönemi kentleri arasında özgün bir yere sahip olduğunu, yapılan kazıların hem akademik hem de kültürel miras açısından çok değerli olduğunu ifade etti. Beçin'de elde edilen bulguların, yalnızca bölgesel değil, ulusal ölçekte arkeoloji literatürüne katkı sağlaması bekleniyor.