Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran “Baba Hakkı” Yeten, 17 yıl giydiği Beşiktaş formasıyla yalnızca rakip fileleri değil, gönülleri de fethetti. Peki, Beşiktaşlı Baba Hakkı kim? Hakkı Yeten kimdir?
Baba Hakkı kimdir?
3 Aralık 1910’da Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Vodina’da dünyaya gelen Hakkı Yeten, henüz 1 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul Beşiktaş’a taşındı. Babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey, 1. Dünya Savaşı'nda şehit düştüğünde Hakkı daha dört yaşındaydı. Bu kayıp, onun askerî eğilimli bir disiplinle büyümesine neden oldu. Askerî okullarda eğitim aldı; Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli Askerî Lisesi’nde okudu. Disiplin, hayatının her aşamasında belirleyici unsur oldu.
Futbola Karagümrük’te başladı
Futbola Fatih Karagümrük’te başlayan Hakkı Yeten, burada gösterdiği üstün performansla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. 1931 yılında Şeref Bey’in girişimiyle Beşiktaş’a transfer edildi. Siyah-beyazlı formayı tam 17 yıl boyunca giydi, 439 maçta 382 gol attı. Bu sayı, hâlâ Beşiktaş tarihindeki en yüksek gol sayısı olarak rekor niteliği taşır. Takım içinde kısa sürede liderliğe yükselerek kaptanlık bandını koluna taktı.
"Baba" Lakabının doğuşu ve saha içi otoritesi
Beşiktaşlı futbolcular ve rakip takım oyuncuları arasında “Baba Hakkı” olarak anılmasının sebebi, sadece yaşça büyük olması değil, saha içindeki otoritesi ve adaletli yapısıydı. Takım arkadaşları onun sözünü emir sayar, gerektiğinde hakem kararından önce ondan talimat beklerdi. Onun kaptanlığında disiplinsizlik neredeyse imkânsızdı. Karizması sadece soyunma odasını değil, rakip oyuncuların bile duruşunu etkilerdi.
Hakkı Yeten, Avrupa’nın gözdesi olmasına rağmen Beşiktaş’tan kopmadı. Arsenal’in teklifini geri çevirip siyah-beyazlı renklerde kalmayı tercih etti. Fenerbahçe’den gelen transfer teklifine de aynı sadakatle yaklaşarak Beşiktaş’ı tercih etti. Onun futbol anlayışı sadece başarıya değil, bağlılığa da dayanıyordu. Taraftarın onu ıslıkladığı bir maçta, "Bu formayı bana taraftar giydirdi, onlar isterse çıkarırım," diyerek futbolu o anda bırakması, onun camiaya olan saygısını net biçimde gösterdi.
Teknik Direktörlükten başkanlığa uzanan yol
Aktif futbol hayatından sonra Beşiktaş’ta iki kez teknik direktörlük görevini üstlendi. Ardından kulübe üç ayrı dönemde başkanlık yaptı. 1960-1968 yılları arasındaki bu görev sürecinde hem sportif başarılar hem de kurumsal güçlenme yaşandı. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu’nda asbaşkanlık görevi de üstlenerek, Türk futbolunun genel yapılanmasına katkı sundu. Yönetim kurulu tarafından Süleyman Seba ile birlikte Beşiktaş’ın onursal başkanı ilan edildi.
Kupalar, derbiler ve kırılamayan rekorlar
Baba Hakkı, Beşiktaş’la birlikte 8 İstanbul Ligi, 3 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 2 Başbakanlık Kupası ve çok sayıda yerel ve ulusal kupa kazandı. En dikkat çekici başarılarından biri ise ezeli rakiplere attığı goller oldu. Fenerbahçe’ye karşı 32, Galatasaray’a karşı 29 gol attı ve bu alanda kulüp tarihinde hâlâ zirvede yer alıyor. Bu istatistik, onun hem büyük maç oyuncusu olduğunu hem de derbilerin kaderini değiştirebildiğini kanıtlıyor.
Milli formayla az maç, büyük etki
İkinci Dünya Savaşı yıllarında millî maç sayılarının sınırlı olması nedeniyle A Milli Takım formasını yalnızca 3 kez giyebildi. Ancak Bulgaristan’a karşı attığı gol, Türkiye adına unutulmazlar arasına girdi. Sayıca az ama etki açısından önemli bir milli kariyeri oldu.
Vefatının ardından yaşayan bir miras
Hakkı Yeten, 16 Nisan 1989’da hayata gözlerini yumdu. Ancak ardından bıraktığı miras hâlâ camiada yaşamaya devam ediyor. Beşiktaş altyapı tesislerine ve Vodafone Park’taki kapalı tribüne onun adı verildi. Yalnızca bir futbolcu değil, kulübün karakterinin şekillenmesinde pay sahibi bir lider olarak anılıyor.





