Bodrum Belediyesi, iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele kapsamında önemli bir çevre projesine daha imza attı. ‘Denizden Hayata, Bodrum’a Temiz Su’ sloganıyla tanıtılan Yenilikçi Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu, Bitez Limanı’nda düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı. Güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle çalışan sistem, deniz suyunu arıtarak günlük 20 ton temiz kullanma suyu üretiyor.
Tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışıyor
Bodrum Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen platform, enerji ihtiyacını iki rüzgar türbini ve güneş panellerinden karşılıyor. Arıtılan su, karadaki 20 tonluk depoya aktarılıyor ve park-bahçe sulamaları ile acil durumlarda vatandaşların kullanımına sunulacak. Sistem aynı zamanda yıllık yaklaşık 500 ton karbon emisyonunu önleyecek, 7 bin ton su tasarrufu sağlayacak.
Sorunun değil, çözümün bir parçası oluyoruz
Tanıtım programında konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, bu projenin sadece teknolojik bir sistem değil, aynı zamanda çevresel duyarlılığın somut bir yansıması olduğunu ifade etti. Kuraklık, orman yangınları ve su kıtlığı gibi etkilerin artık günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini belirten Başkan Mandalinci, yerel yönetimlerin çözüm üreten rolüne dikkat çekti. Sistemden alınan numunelerin olumlu sonuç verdiğini paylaşarak, kısa süre içinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onayıyla sistemin resmen devreye gireceğini söyledi.
Doğayla uyumlu teknolojiler mümkün
Bodrum Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ezgi Acer Çetinkaya, projeyi sadece teknik bir çözüm değil, doğayla uyumlu teknolojilerin mümkün olduğunun bir kanıtı olarak tanımladı. Bodrum’un geleceğini bugünden korumak için çalıştıklarını dile getiren Çetinkaya, projeye liderlik eden Başkan Mandalinci’ye teşekkür etti.
Suya eşit ve kesintisiz erişim
Yüzer arıtma platformu, sürdürülebilir su yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımında sadece Bodrum’da değil, Türkiye genelinde örnek gösterilecek bir proje olarak öne çıkıyor. Vatandaşların suya eşit ve kesintisiz erişimini sağlamaya yönelik geliştirilen bu sistem, aynı zamanda kentlerin iklim değişikliğine adaptasyonu açısından da yenilikçi bir model sunuyor.