İzmir Büyükşehir Belediyesi, kırsalda yaşanan göç, üretimdeki aksaklıklar ve iklim krizi gibi temel sorunlara karşı geliştirdiği projelerle hem üreticiyi destekliyor hem de kentliye güvenli gıda ulaştırıyor. İzmir Sanat’ta düzenlenen “İzmir Tarım ve Gıda Ekosistemi” başlıklı oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım ve gıda politikalarının detayları kamuoyuyla paylaşıldı. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Nehir Yüksel, 12 bin kilometrekarelik alanın neredeyse tamamının kırsal sayıldığı İzmir’de, 951 mahalleyi kapsayan stratejik bir veri tabanı oluşturduklarını aktardı. Kırsal alanın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan planların 2026 itibarıyla mekansal planlara entegre edileceğini söyledi.
Yüksel, ayrıca İzmir Kent Gıda Sistemleri Belgesi çalışmalarının başladığını, üretici, akademi, kamu ve sivil toplumun katılımıyla oluşturulacak Kent Gıda Politikaları Meclisi'nin, kentin gıda stratejisini belirleyeceğini kaydetti.
Akıllı sayaçla su yönetimi
Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür, İzmir’in üretim deseninde birçok üründe birinci sırada olduğunu hatırlatarak, özellikle Küçük Menderes, Gediz, Bakırçay gibi havzaların tarımsal potansiyelini vurguladı. İzmir’in süt hayvancılığında da lider olduğunu belirterek, su krizine karşı sulama göletleri ve hayvan içme suyu tesisleri inşa ettiklerini, çiftçilere su tasarrufu sağlayan sayaç sistemleri kurduklarını anlattı.
Kuraklığa dayanıklı bitki önerilerinden fidan desteğine, don erken uyarı sistemlerinden küçük balıkçılara buz makinesi dağıtımına kadar çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini belirten Üngür, doğaya duyarlı “iyi tarım” uygulamalarıyla gıda güvenliğini sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.
İZMAR'ı anlattı
İZTARIM Genel Müdürü Öztürk Kurt, belediyenin kırsalda üretimi teşvik eden ve kentliye doğrudan güvenli gıda sunan yeni modeli hakkında bilgi verdi. Üreticiden alınan sütlerin fabrikada işlenerek Süt Kuzusu Projesi kapsamında çocuklara ulaştırıldığını söyleyen Kurt, 2025 sonuna kadar 2 milyon şişe süt dağıtacaklarını dile getirdi.
Tanzim satış kültürünün devamı olarak hayata geçirilen İZMAR mağazalarının, kamu eliyle güvenli gıdayı erişilebilir hale getirdiğini belirterek, bu modelin aynı zamanda üreticiyi köyünde tutarak kırsalda göçü engellediğini vurguladı.
20 şube hedefi
İZMAR sisteminin sadece bir mağaza zinciri olmadığını vurgulayan Kurt, ayrandan yoğurda, tereyağından süte kadar kendi markalarıyla üretim yaptıklarını belirtti. Deneme üretimi tamamlanan ayranın da kısa sürede raflardaki yerini alacağını açıkladı.
Nisan ayında faaliyete geçen İZMAR’ın kısa sürede 12 mağazaya ulaştığını, yıl sonu hedeflerinin 20 şube olduğunu aktaran Kurt, kamu eliyle yapılan bu müdahalenin çevredeki market fiyatlarını da dengelediğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sık sık dile getirdiği gibi, vatandaşın bütçesine 1 kuruşluk katkının bile çok kıymetli olduğunu sözlerine ekledi.