Doğuştan cam kemik hastası olarak hayata gözlerini açan Çağla Pektaş, zorluklara inatla direndi, kalemiyle ve tekerlekli sandalyesiyle Türkiye’yi gezdi, binlerce insana ilham kaynağı oldu.

Henüz 40 günlükken geçirdiği ameliyatla elleri ve ayakları sırtından ayrılan, çocukluk yıllarını dört duvar arasında geçiren Çağla Pektaş, bugün "Minnoş Gezgin" kimliğiyle sosyal medyada binlerce takipçiye umut dağıtıyor. Hayatın ona sunduğu tüm engellere rağmen yılmayan Pektaş, 81 ili kapsayan Türkiye turunu otostop, tren ve uçakla tamamladı. Bu yolculuğu yalnızca fiziksel bir seyahat değil, aynı zamanda içsel bir direniş ve özgürlük hikayesine dönüştü.

“Annem sırtında taşıyarak beni hayata bağladı”

12 yaşına kadar tek başına dışarı çıkamayan Pektaş, annesinin fedakârlığı sayesinde eğitim hayatına başladı. İlk ve ortaöğrenimini, annesinin sırtında taşımasıyla tamamladı. Lise ve üniversite yıllarında karşılaştığı ayrımcılık ve dışlanmalara rağmen pes etmeyen Pektaş, hayallerinin peşinden gitmekten asla vazgeçmedi.

“Dış görünüşüm yüzünden küçümsendim, alay edildim. Ama hep içimde bir ses vardı: ‘Devam et.’” diyen Pektaş, hayatındaki en büyük devrimi ailesinden gizli başladığı seyahatle başlattı.

81 İli Tekerlekli Sandalyeyle Dolaştı

İstanbul’dan Düzce’ye yaptığı ilk seyahat, onun için bir dönüm noktası oldu. Ailesinin bu cesur adımı nasıl karşılayacağı endişesiyle eve döndüğünde, annesinden gelen "Seninle gurur duyuyorum" sözleri, ona sadece moral değil, adeta kanat verdi. Böylece Türkiye’nin dört bir yanını, tekerlekli sandalyesiyle, otostopla ve trenle tek başına gezdi. Her şehirde bir başka hikâye, bir başka ilham bıraktı.

“Seyahatlerim sırasında engelli bireylerin yaşadığı fiziksel ve sosyal engelleri yerinde deneyimledim. Ama aynı zamanda umutla, dostlukla ve dayanışmayla örülmüş çok güzel hikâyelere de tanık oldum,” diyor Pektaş.

Kalemini Eline Aldı, İlham Olmaya Devam Etti

Türkiye turunun ardından bir gazetede köşe yazarlığı yapmaya başlayan Pektaş, aynı zamanda okullarda ve çeşitli kurumlarda motivasyon konuşmalarıyla binlerce insana ulaştı. Kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak umut, direniş ve hayal gücünü anlatan Pektaş, sadece engelli bireyler için değil, herkes için bir direniş simgesi haline geldi.

“Minnoş ve Arkadaşlarının Park Macerası”: Dostluğun Engel Tanımayan Hali

Çağla Pektaş’ın yazdığı çocuk kitabı “Minnoş ve Arkadaşlarının Park Macerası”, yalnızca bir hikâye kitabı değil, aynı zamanda empati, kabul ve dayanışma üzerine inşa edilmiş bir farkındalık projesi. Kitapta engelli ve engelsiz çocukların birlikte geçirdikleri bir gün anlatılıyor. Çocuklara erken yaşta engelliliği ve farklılıklarla dostluğu anlatan kitap, hem ebeveynlerden hem eğitimcilerden büyük ilgi gördü.

“Kendi çocukluğumu anlattım aslında. Oyun oynayamayan ama kalbiyle herkese dokunabilen bir çocuğun hikâyesi bu,” diyen Pektaş, kitabın çocuklara farklılıklardan korkmamayı ve onları kabul etmeyi öğrettiğini vurguluyor.

“Hayallerin tekerlekli sandalyesi yoktur”

Kendini sadece bir “gezgin” olarak değil, aynı zamanda bir “değişim elçisi” olarak tanımlayan Pektaş, sosyal medya üzerinden paylaştığı içeriklerle engelli bireylerin görünürlüğünü artırıyor. "Minnoş Gezgin" adıyla açtığı hesap, motivasyon, farkındalık ve empatiyi merkezine alan bir platforma dönüştü.

“Engel, bedenimizde değil; zihinlerde başlıyor. Ben bu algıyı yıkmak için yola çıktım,” diyen Pektaş, yeni kitap projeleri ve uluslararası seyahat planlarıyla yoluna devam ediyor.

Çağla Pektaş’ın hikâyesi, hayata farklı yerden bakan, ama aynı umutla tutunan herkes için güçlü bir ilham kaynağı. O, engelleriyle değil, cesareti ve kalemiyle tanınmak isteyen bir kadın. Ve başardı.

Kaynak: AA