Türkiye siyasi sahnesinde belirgin bir varlık olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin logosu, sadece bir simge değil, aynı zamanda tarih ve ideolojinin derinliklerini yansıtan önemli bir semboldür. Bu simgenin arkasındaki yaratıcı güç, CHP'nin kuruluşundan kısa bir süre sonra, 1924 yılında, Türk ressam ve grafik sanatçısı olan Mehmet Ali Yücel'dir. Yücel, CHP'nin ilk genel başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleri doğrultusunda parti için anlamlı bir sembol tasarlamıştır. Bu sembol, halkın yolu aydınlığa çıkaracağını simgelerken, aynı zamanda CHP'nin laik, demokratik ve aydınlık Türkiye ideallerini temsil etmektedir. Yücel'in tasarladığı bu logo, Türk siyasetinin dönüm noktalarından birini temsil etmektedir ve hala CHP'nin varlığını simgeler.

CHP logosunu kim tasarladı?

CHP logosunu kim tasarladı? İsmail Hakkı Tonguç kimdir? Yeni Bakış

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) sembolü olan Altı Ok, partinin kök ilkelerini ve ideallerini temsil etmektedir. Bu sembol aynı zamanda kırmızı bir zemin üzerine beyaz olarak tasvir edilir ve parti bayrağının en dikkat çekici ögesidir.

Altı Ok'un kökeni, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın bayrağına dayanmaktadır ve bu sembol, Topkapı Müzesi'nde sergilenen Türk oklarından esinlenerek tasarlanmıştır. Kemalizm'in altı ilkesi, bu sembolde her biri bir ok şeklinde temsil edilir. İsmail Hakkı Tonguç tarafından 1933 yılında tasarlanan bu sembol, o tarihten beri CHP'nin görsel kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Oklardan biri, diğerlerinden farklı olarak çentiklidir ve bu da sembole karakteristik bir görünüm kazandırır.

1927'de cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik ve milliyetçilik ilkeleri belirlenmiş, ardından 10-18 Mayıs 1931 tarihlerinde gerçekleştirilen üçüncü parti kurultayında devletçilik ve inkılapçılık ilkeleri de eklenerek "altı ok" kavramı oluşturulmuştur. Bu ilkeler, Şubat 1937'de yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na eklenmiştir.

1931'de CHP'nin sembolü olarak benimsenen kırmızı zemin üzerinde altı beyaz ok, sonraki yıllarda partiyle birleşen veya ayrılan diğer siyasi oluşumlar tarafından da kullanılmıştır. Örneğin, 1983'te kurulan Halkçı Parti (HP) ve Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) 1985'te birleşmesiyle ortaya çıkan ve 1995'te CHP'ye katılan Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP), amblemlerinde Altı Ok'a yer vermiştir. CHP ise 1981'de kapatıldıktan yaklaşık 11 yıl sonra (1992) yeniden kurulduğunda aynı sembolü kullanmaya devam etmiştir.

Altı Ok'un sembolize ettiği değerler zaman içinde değişmiş olabilir, ancak en son olarak 2015 yılında CHP'nin parti programında tanımlandığı şekliyle, bu sembol hala parti ideallerini ve taahhütlerini yansıtmaktadır

İsmail Hakkı Tonguç kimdir?

CHP logosunu kim tasarladı? İsmail Hakkı Tonguç kimdir? Yeni Bakış

İsmail Hakkı Tonguç, 1893 yılında bugünkü Bulgaristan'ın Silistre iline bağlı Totrakan ilçesinin sakin ve huzurlu köylerinden biri olan Tatar Atmaca'da dünyaya geldi. Köy hayatının samimiyeti ve doğanın içinde geçen çocukluk yılları, Tonguç'un eğitim anlayışını derinden etkiledi.

Babası, Kırım göçmenlerinden Hacı Velioğlu İdris, annesi ise Dobrucalı bir Türk olan Vesile Hanım'dı. İsmail Hakkı Tonguç, sekiz kardeşin en büyüğü olarak doğdu. Çocukluğu, köydeki temel eğitimle başladı ve ilkokulu bitirdikten sonra Silistre'deki rüştiyeye devam etti. Eğitim hayatı boyunca, hem okulda başarılı bir öğrenci olmak hem de köydeki tarımsal işlerde çalışmak zorunda kaldı.

İstanbul'a tek başına gitme cesareti göstererek eğitimine devam etti. Ancak yaşadığı maddi zorluklar, onu Maarif Nazırı Şükrü Bey'in dikkatini çekti ve leyli meccani öğrencisi olarak Kastamonu'ya gönderildi. İstanbul Muallim Mektebi'nde öğrenim gördüğü sıralarda, I. Dünya Savaşı'nın sıkıntılarıyla da karşılaştı.

Muallim Mektebi'ni bitirdikten sonra Almanya'ya giderek eğitimine devam etti. Karlsruhe'deki Ettlingen Öğretmen Okulu'nda sekiz aylık bir programa katıldıktan sonra Türkiye'ye döndü. 1919'da Eskişehir Muallim Mektebi'nde resim, el işi ve beden eğitimi öğretmeni olarak göreve başladı.

Tonguç'un kariyeri, öğretmenlikle başladı ancak hızla yönetsel pozisyonlara yükseldi. Ankara'ya atandıktan sonra Almanya'ya gönderilmesi, onun eğitim alanındaki vizyonunu genişletti. İlköğretim müfettişliği ve ilkokul öğretmenliği gibi çeşitli görevler üstlendikten sonra, köy enstitülerinin kuruluşunda etkin rol oynadı.

Köy enstitülerinin temel ilkelerini belirleyerek, Türkiye'nin eğitim sisteminde devrim niteliğinde değişikliklere öncülük etti. İş İlkesine Dayalı Öğretim Kursları'nın açılması, köy enstitülerinin kuruluş sürecindeki önemli adımlardan biriydi.

Tonguç, eğitim alanındaki çalışmalarıyla sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da tanındı. Bulgaristan, Macaristan ve Almanya gibi ülkelerde ilköğretim kurumlarını inceledi ve deneyimlerini Türkiye'ye aktardı.

Özel hayatında da Tonguç, öğretmenlik mesleğine olan bağlılığını aile hayatında da sürdürdü. Nafia Kamil ile evlenerek bir aile kurdu ve çocuklarıyla mutlu bir yaşam sürdürdü. Ancak hayat, ona acı da yaşattı; ikinci çocuğu Yalım Tonguç'un ölümü, onu derinden etkiledi.

Tonguç, emekli olduktan sonra da eğitim alanındaki çalışmalarına devam etti. Ancak hastalığı onu Almanya'ya götürdü ve 1960 yılında vefat etti. Ancak onun mirası, Türk eğitim sistemindeki köklü değişiklikler ve kurduğu köy enstitüleri ile yaşamaya devam etti. Onun adını taşıyan okullar ve eğitim kurumları, onun değerli mirasını gelecek nesillere aktarmak için varlığını sürdürdü.

Kaynak: HABER MERKEZİ