Yaz tatilinde harçlık biriktirmek isterken iş cinayetine kurban gitti. Eyüp Can Güner, Mersin’de bir dönerci dükkânında çalıştığı sırada geçirdiği şüpheli olay sonucu yaşamını yitirdi. Vücudundaki travma izleri ve kamera görüntüleri, bu ölümün ardında yalnızca bir düşme değil, sistematik ihmal ve şiddet olabileceğine işaret ediyor.

Eyüp Can Güner neden öldü?

Mersin’in Anamur ilçesinde dönerci dükkânında çalışan 12 yaşındaki Eyüp Can Güner’in ölümü, çocuk işçiliği gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı. Olayın “kaza” değil, ciddi ihmaller ve olası şiddet izleriyle dolu olması, hem adli süreci hem kamu vicdanını derinden etkiliyor.

Eyüp Can, 2012 doğumlu, Diyarbakır’dan Mersin’e göç etmiş bir ailenin çocuğuydu. İlkokul eğitimini yeni tamamlamış, ortaokulda 7. sınıfa geçmeye hazırlanıyordu. Yaz tatilinde harçlık kazanmak amacıyla ailesinin bilgisi dahilinde bir dönercide çalışmaya başlamıştı. Hayvanlara sevgisi, hareketli yapısı ve sosyal kişiliğiyle tanınan Eyüp Can, ailesinin ifadesine göre "temiz kalpli, yardımsever ve hayata bağlı" bir çocuktu.

Olay gecesi ne yaşandı?

28 Temmuz 2025 sabahı saat 04.00 sularında, Eyüp Can’ın çalıştığı işyerinde ustabaşı olduğu belirtilen N.U. ile tartışma yaşadığı tespit edildi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülere göre, tartışma sonrasında Eyüp Can, pasaj içinde koşarak kaçmaya çalıştı.

Kaçarken yaklaşık 1 metre yükseklikten düşen çocuk, başını sert zemine çarptı. Düşmenin ardından kısa süre baygın kalan Eyüp Can’a olay yerinde müdahale edilmesine rağmen kurtarılamadı.

Otopside neler ortaya çıktı?

İlk doktor raporlarına göre Eyüp Can’ın vücudunda 5 farklı kesici alet izi ve kafatası travması tespit edildi. İç kanama, kemik kırıkları ve kafa travması nedeniyle hayatını kaybettiği düşünülüyor. Ancak kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu raporuyla netleşecek.

Ailesi, çocuğun vücudundaki kesiklerin “bıçak değil, metal bir nesneye çarpma sonucu oluşmuş olabileceğini” belirten ön otopsi raporuna şüpheyle yaklaşıyor.

Ailenin isyanı: "Bu bir cinayet!"

Baba İbrahim Can Güner, oğlunun ölümüyle ilgili yaptığı açıklamada “Benim çocuğum çalıştırılmasaydı hâlâ yaşıyor olacaktı. Katillerin en ağır cezayı almasını istiyorum” dedi. Aile, olayın örtbas edilmeden derinlemesine soruşturulmasını ve sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyor.

Olay sonrası işletmede çalışan N.U. adlı şüpheli gözaltına alındı. Savcılık, “ihmali davranışla ölüme sebebiyet” ve “çocuk işçi çalıştırma” başlıklarıyla soruşturmayı çok yönlü sürdürüyor. Emniyet birimleri, güvenlik kamerası kayıtları ve tanık ifadeleri doğrultusunda geniş çaplı inceleme başlattı.

Türkiye’de çocuk işçiliği ve hukuki boşluk

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ülkede 5 ila 17 yaş arası yaklaşık 720 bin çocuk çalışıyor. Mevzuat, 15 yaş altı çocukların çalışmasını açıkça yasaklıyor. Ancak kayıt dışı sektörlerde, özellikle gıda ve hizmet alanlarında bu yasa sistematik olarak ihlal ediliyor.

Eyüp Can’ın gece saatlerinde çalıştırılması, iş güvenliği önlemlerinin olmaması ve çalışma koşullarının denetlenmemesi; yalnızca bir işletmenin değil, devletin denetim mekanizmalarının da sorgulanmasına neden oldu.

Sivil toplum kuruluşları ve barolar, olayın “çocuk işçi cinayeti” olarak değerlendirilmesini talep ediyor. Sosyal medyada #EyüpCanGüner etiketiyle yürütülen kampanyalar kısa sürede binlerce kişiye ulaştı. Türkiye Barolar Birliği ise konuyu takibe aldığını açıkladı.

Kaynak: Haber Merkezi