Cuma hutbesi öncesindeki gündem, toplum içinde büyük bir merak uyandırdı. Bu konu hakkındaki resmi açıklama, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak. İnternet üzerinde birçok kişi, "Cuma hutbesi açıklandı mı?" sorusunu sormaktadır. 22 Aralık 2023 tarihli Cuma Hutbesi ile ilgili detaylar için merakla beklenen açıklamaları takip etmeye devam edelim.

Bugünkü Cuma Hutbesi neydi?

Dünya fanidir, hayat gelip geçicidir. Gün gelir; ömür biter, vade dolar. Her şeyin son bulduğu bu anda, ebedi ahiret hayatı başlar. İnsanı iki akıbetten biri bekler: Ya sonsuz nimetlerle donatılmış cennet; ya da azap diyarı cehennem. Biz müminlerin bu dünyadaki en büyük arzusu ve gayesi ise Allah’ın rızasına nail olup mükâfat yurdu cennete girebilmektir.

Aziz Müminler!
Cennet, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, akla hayale gelmeyen nimetlerin müminlere ikram edileceği esenlik yurdudur. Dünya imtihanlarını sabırla aşanları bekleyen huzur yeridir. Başta Peygamber Efendimiz (s.a.s) olmak üzere, Allah’ın sadık kulları, şehitler ve salihlerle buluşacağımız mutluluk diyarıdır.

Değerli Müslümanlar!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İman edip salih amel işleyenler, Firdevs cennetlerinde ağırlanacaktır. Onlar, orada ebedi kalacaklar ve hiç ayrılmak istemeyeceklerdir.”[1] Evet, cennet, Rabbimizin biz müminlere vaadidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in buyurduğu üzere, “Rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a ve peygamber olarak Muhammed Mustafa (s.a.s)’e gönülden iman edenler muhakkak cennete gireceklerdir.”[2] İmanını ibadetlerle mamur edip hayatını güzel ahlakla süsleyenler, Allah’ın rahmetiyle cennete kavuşacaklardır. Her şart ve durumda doğru söyleyen, sözünü yerine getiren, emanete riayet eden, iffetini koruyan, haramdan kaçınan, kötülüklerden uzak duran müminler, cennetteki ikramlara mazhar olacaklardır. Öfkenin yerine sevgiyi, düşmanlığın yerine barışı, kötülüğün yerine iyiliği hâkim kılan, her daim zalimin karşısında mazlumun yanında duran müminler, cennette ağırlanacaklardır. Cömertliğiyle muhtaçları güldüren, merhametiyle kırık gönülleri tamir eden, güzel bir söz tatlı bir tebessümle etrafına huzur veren müminler, cennet nimetlerine nail olacaklardır.

Kıymetli Müminler!
Cennete giden yol, bazen bir garibin gönlünden geçer; o gönüle girmek gerekir. Bazen bir yetimin sevincinde gizlidir; o yetimi bulmak gerekir. Bazen bir mazlumun duasında saklıdır cennet; o duaya tutunmak gerekir. Bazen anne ve babamızın, eşimiz ve çocuklarımızın, akraba ve komşularımızın hoşnutluğundadır; onu kazanmak gerekir. Bazen bir bitkiye bir damla su vererek, bazen bir hayvana şefkat göstererek girilir cennete; hiçbir iyiliği küçümsememek gerekir. Bazen insanların kusurlarını bağışlayıp ayıplarını örtmektir cennetin anahtarı; affı ve müsamahayı ihmal etmemek gerekir. Bazen de bir selam ile müminin dilinden kardeşinin gönlüne giden yoldur cennet; bu yolda sabırla yürümek gerekir.

Aziz Müslümanlar!
Elhamdülillah, mademki cennet var, öyleyse boşuna değildir hayatımızdaki sıkıntılar. Mademki cennet var, öyleyse her imtihanın sonsuz mükâfatı var. Mademki cennet var, öyleyse ebediyen gülecek, şu fani dünyada ağlatılanlar. Ne mutlu, Rabbi kendisinden, kendisi de Rabbinden razı olarak cennete girecek olanlara. Ne mutlu, Rabbine karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanan, uçsuz bucaksız cennete koşanlara.

Cuma Hutbesinin Önemi

Cuma namazının farz kılınmasında, hutbenin oynadığı önemli rol, İslam toplumunda birleşen bir değere işaret etmektedir. Alimler arasında genel bir mutabakat, Cuma namazının geçerliliği için hutbenin bir şart olduğunu kabul etmektedir. Hutbe, müminlere hitap eden bir konuşma olarak, dini ve toplumsal konularda bilgi verme ve öğütlerde bulunma amacını taşır. Cuma namazının vazgeçilmez bir unsuru olan hutbe, dini ve toplumsal mesajların etkili bir şekilde iletilmesinde kilit bir araç olarak işlev görmektedir.

Hutbenin düzgün bir şekilde icra edilebilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. Hanefi mezhebine göre, hutbenin rükünleri arasında Allah'ı anmak esas olup, hutbe, namazdan önce belirli bir vakitte cemaatin huzurunda gerçekleştirilmelidir. İmam Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise hutbenin rükünleri arasında Allah'a şükretmek, Peygamber'e salat ve selam getirmek, takvayı tavsiye etmek, bir ayet okumak ve müminlere dua etmek yer almaktadır. Bu şartlar, Cuma hutbesinin hem dini ibadetin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesine katkı sağladığını hem de toplum içinde birlik ve dayanışmanın pekişmesine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu vurgular. Cuma hutbesi, Müslümanları bir araya getirerek hem dini sorumluluklarını yerine getirmelerine hem de birbirleriyle etkileşimde bulunmalarına zemin hazırlar, bu da İslam toplumunun bir bütün olarak güçlenmesine katkı sağlar.

Kaynak: Haber Merkezi