Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Deri Mühendisliği Bölümü öncülüğünde bu yıl sekizincisi düzenlenen “Deri Endüstrisinde Yenilikçi Yaklaşımlar Kongresi” (IAFLI), İzmir Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleşti. Etkinliğe; farklı ülkelerden akademisyenler, iş insanları ve sektör temsilcileri katıldı. Kongre, Türk deri sanayisinin sürdürülebilirlik ve teknolojik dönüşüm odağında yeniden yapılanmasına dair önemli mesajlar verdi. Kurumsal destekçileri arasında İZBAŞ ve Ege Bölgesi Deri Sanayicileri Derneği’nin (EGEDERİDER) yer aldığı organizasyonda sektörün mevcut durumu ele alındı, geleceğe yönelik stratejik yol haritaları konuşuldu.
Türk deri sektörünün önündeki fırsat
Kongrenin açılış konuşmasını yapan İZBAŞ ve EGEDERİDER Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Eriten, deri sektöründe hammaddeden nihai ürüne uzanan değer zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğin artık rekabetin temel unsuru haline geldiğini vurguladı. Teknoloji, biyoteknoloji ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda dönüşümü başlatan firmaların gelecekte öne çıkacağını belirten Eriten, özellikle su ve enerji verimliliği, kimyasal yönetimi, atık azaltımı ve tedarik zincirlerinin uluslararası sertifikasyon süreçlerine uyumun büyük önem taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin bu adımlarla Avrupa ve ABD için güvenilir ve sürdürülebilir deri tedarikçisi olma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti.
Dünyanın en büyük on üreticisi arasında
Eriten, Türk deri sektörünün dünya genelinde ilk on üretici arasında yer aldığını ve özellikle Avrupa pazarında tercih edilen bir marka haline geldiğini hatırlatarak, Ar-Ge yatırımlarının artırılması ve üniversite-sanayi iş birliklerinin güçlendirilmesinin sektörü küresel rekabette farklı bir konuma taşıyacağını ifade etti. İzmir Serbest Bölgesi’nin 40 yılı aşkın süredir çevreye ve insana duyarlı üretim anlayışını sürdürdüğünü kaydederek, tüm zorluklara rağmen üreticilerin kararlılıkla üretim ve ihracat yapmaya devam ettiğini dile getirdi.
Kongre, sektörün geleceğine ışık tutacak
Sektörün karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin nitelikli insan kaynağına erişimde yaşanan azalma olduğuna değinen Eriten, Deri Mühendisliği mezunu gençlerin sektörden uzaklaşmasının ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Gençlerin bu alanda kariyer yapmaya teşvik edilmesinin sektördeki sürdürülebilirliği doğrudan etkilediğini ifade etti. Kongrenin, bu anlamda sadece fikir alışverişi değil, aynı zamanda gençler için ilham verici bir platform olduğunu söyleyerek, doğru stratejilerle Türkiye'nin sürdürülebilir deri üretiminde dünya çapında referans ülke olabileceğini belirtti.
Türk deri sektörünün yaşadığı zorluklar
Küresel gelişmelerin sektör üzerindeki etkilerine de değinen Eriten; tarım ve hayvancılık politikalarındaki yetersizlikler, döviz kuru baskısı, artan üretim maliyetleri ve suni malzemelerin yaygınlaşmasının sektör üzerinde baskı oluşturduğunu dile getirdi. Tüketicilerin artık sadece ürün değil, o ürünün arkasındaki hikâyeyi ve üretim sürecindeki etik duyarlılığı da önemsediğine dikkat çekerek, çevresel ve sosyal uygunluğun sektör için vazgeçilmez kriterler haline geldiğini aktardı.
Teşekkür plaketi ile sona erdi
Konuşmanın ardından, Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bahri Başaran, kongreye sponsorluk desteği veren Ege Bölgesi Deri Sanayicileri Derneği adına ise Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Eriten’e teşekkür plaketi verdi.





