Akıllı telefonlar, sosyal medya platformları ve çevrimiçi oyunlar gençlerin gündelik yaşamının vazgeçilmez parçaları haline gelmiş durumda. Ancak ekran başında geçirilen uzun saatler, hem psikolojik hem fiziksel sağlık açısından ciddi tehdit oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 18-24 yaş arası gençler günde ortalama 9 saat ekran karşısında zaman geçiriyor.

Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkan Yardımcısı ve Bilişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan, bu durumun “dijital yorgunluk” olarak tanımlandığını belirterek, gençlerin ekran bağımlılığı nedeniyle dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, boyun ve bel ağrısı gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Sosyal hayattan uzaklaşma ve yalnızlık tehlikesi

Doç. Dr. Karaaslan, uzun süre ekran karşısında kalmanın sosyal hayattan kopuşa neden olduğunu ve bireylerde yalnızlık hissini artırdığını vurguladı. Teknoloji bağımlılığı ile dijital yorgunluğun iç içe geçtiğini aktaran Karaaslan, dijitalleşmenin hayatı kolaylaştırsa da bilinçli ve kontrollü kullanılmadığında ciddi olumsuzluklara yol açtığını söyledi.

Akademik başarıya darbe

Uzmanlara göre dijital dünyada geçirilen uzun saatler, gençlerin ders çalışmaya ve kitap okumaya ayırabileceği zamanı tüketiyor. Bu durum yalnızca akademik başarıyı değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve sosyal ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Özellikle uzun süreli ekran kullanımı, dikkat süresini kısaltarak öğrenme verimliliğini düşürüyor.

Dijital yorgunluğu azaltmanın yolları

Gençlere dijital detoks öneren Karaaslan, bildirimlerin sınırlandırılması, yüz yüze iletişimin artırılması ve zaman yönetiminin bilinçli yapılmasının önemine dikkat çekti. Dijital ortamların eğitim, özellikle de dil öğrenme gibi verimli amaçlarla kullanılabileceğini belirten Karaaslan, böylece ekran süresinin daha faydalı hale getirilebileceğini ifade etti.

Muhabir: Nazlı Şentürk