Diş kaybı yaşayan bireylerin yalnızca ağız sağlığı değil, genel sağlık açısından da risk altında olduğunu vurgulayan Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, özellikle yetersiz çiğneme nedeniyle bağırsakların zorlandığını ve bu durumun kronik sindirim bozukluklarına yol açabileceğini ifade etti. İrritabl Bağırsak Sendromu'nun (IBS) yıllardır stresle ilişkilendirilmesine rağmen, yeni bulgular diş eksikliği ile doğrudan bağlantısını ortaya koyuyor.
Eksik diş sayısıyla paralel artıyor
Roma III kriterleriyle yapılan çok merkezli bir çalışmaya göre, 1-2 diş kaybı olan bireylerde IBS oranı yüzde 35, 3-5 diş eksikliği olanlarda ise yüzde 33 olarak kaydedildi. Özellikle kabızlık odaklı IBS türünün eksik diş sayısıyla paralel artış gösterdiği tespit edildi. Protez kullanan bireylerde ise IBS riskinin, tüm dişleri olanlara kıyasla yüzde 103 oranında daha yüksek olduğu belirtildi.
Sindirim süreci ağızda başlar
Sindirimin ağızda başladığını kaydederek yanlış bilinen bir noktaya açıklık getiren Prof. Dr. Özkan, yeterince çiğnenmeden mideye ulaşan gıdaların sindirim sürecini sekteye uğrattığını söyledi. Bu durumun mide asidini artırarak reflüye, lifli gıdaların bağırsakta emilmeden geçmesine bağlı olarak da kabızlık ve IBS’ye neden olduğunu aktardı.
Sadece estetik değil, sistemik bir sorun
Diş kayıplarının sadece görünüşle sınırlı bir sorun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özkan, bu durumun aynı zamanda bireylerin psikolojik durumlarını da etkilediğini belirtti. Yetersiz çiğneme; obezite, reflü, vitamin eksiklikleri ve sindirim bozukluklarının yanı sıra anksiyete ve özgüven kaybına da yol açabiliyor.
Etkin çiğneme fonksiyonu yeniden kazanılmalı
Geçici ve hareketli protezler yerine sabit implant tedavilerinin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özkan, implant üstü sabit kaplamaların doğal çiğneme kapasitesine en yakın çözüm sunduğunu aktardı. Bu tedavilerin, hem bağırsak sağlığını koruduğunu hem de bireyin yaşam kalitesini artırdığını dile getirdi.