1950’li yılların karanlık zemininde, ordu içinde sessizce örülen bir darbe örgütlenmesi ülke gündemine bomba gibi düştü. Peki, Dokuz Subay Olayı nedir?

Dokuz Subay Olayı

1950’li yılların sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grup subayın, Demokrat Parti (DP) iktidarına karşı gizli bir örgütlenmeye giderek darbe hazırlığı yaptığı gerekçesiyle soruşturma ve yargılamaya konu olduğu Dokuz Subay Olayı, dönemin siyasi-askeri dengeleri açısından kritik bir gelişme olarak kayda geçmiştir.

Olayın Arka Planı

Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara gelmesinden sonra, özellikle 1955 sonrasında ordu içinde muhalif bir damar oluşmaya başladı. Bu çerçevede bir grup subay, hükümete karşı gizli bir yapılanma oluşturdu. İstanbul'daki hücre yapılanmasında görev alan Yarbay Faruk Güventürk, Binbaşı Ata Tan ve Yüzbaşı Hasan Sabuncu, Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu tarafından ihbar edildi.

İhbar, İstanbul Ekspres gazetesi sahibi ve aynı zamanda Demokrat Parti milletvekili olan Mithat Perin ile emekli Tümgeneral Kazım Demirkan aracılığıyla hükûmete iletildi. Kuşçu’nun iddiasına göre, bu gizli yapılanmanın amacı doğrudan DP iktidarını devirmeye yönelik bir darbe planıydı.

Delil Sıkıntısı ve Girişimler

İhbarın ardından harekete geçen yetkililer, Kuşçu’dan somut delil elde edemeyince bir ara plan devreye sokuldu. Emekli Tümgeneral Demirkan’ın önerisiyle Kuşçu, örgütle bağlantılı olduğu bilinen Albay İlhami Barut ile gizli bir buluşmaya yönlendirildi. Amaç, örgütün faaliyetlerini kanıtlayacak bir itiraf ya da ifade almaktı. Ancak 24 Aralık 1957 tarihli görüşmede Barut temkinli davrandı ve Kuşçu’nun sorularına ihtiyatlı yaklaştı. İddiaları doğrulayacak bir açıklama yapmadı.

Soruşturmadan Dava Sürecine

Yeni delil sağlanamayınca iş yargıya taşındı. Milli Savunma Bakanlığı Adalet İşleri Başkanı Tümgeneral Arif Onat’ın da devreye girmesiyle Kuşçu’nun verdiği isimler doğrultusunda toplam dokuz kişi 26 Aralık 1957'de tutuklandı. Tutuklananlar arasında aktif görevdeki subaylar ve bir emekli yer alıyordu:

  • Albay İlhami Barut
  • Yüzbaşı Kazım Özfırat
  • Yarbay Faruk Güventürk
  • Binbaşı Asım Ural
  • Albay Naci Aşkun
  • Binbaşı Ata Tan
  • Yüzbaşı Hasan Sabuncu
  • Emekli subay Cemal Yıldırım
  • (İhbarcı) Binbaşı Samet Kuşçu

Yargılamalar ve Karar

Tümen Komutanı Tümgeneral Cemal Tural başkanlığında kurulan askeri mahkemede 26 Mayıs 1958’de başlayan yargılamalar yaklaşık altı ay sürdü. Mahkeme, sanık subayların hiçbirine suç isnat edilemeyeceği kanaatine vardı ve sekiz subay beraat etti. Buna karşın Kuşçu, "ordu içinde fitne ve huzursuzluk çıkararak isyana teşvik" suçundan iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Beraat eden subaylar görevlerine iade edilirken, bu dava Türkiye'de ordu-siyaset ilişkilerinin gerginleştiği dönemin erken işaret fişeklerinden biri olarak değerlendirildi.

Sonuç ve Etkiler

Dokuz Subay Olayı, ordu içindeki gizli örgütlenme faaliyetlerinin yargıya taşınması açısından bir ilkti. Ancak davanın sonuçsuz kalması, iddiaların temelsizliği kadar, askerî disiplin içinde cereyan eden muhalefetin üstü kapalı biçimde nasıl işlediğini de gösterdi.

Olay sonrası örgüt dağıldı, ilişkiler kesildi. Ancak bu girişim, 27 Mayıs 1960 darbesinin zemininin çok daha önce atılmakta olduğunun erken bir göstergesiydi.

Kaynak: Haber Merkezi