Jeoloji Mühendisleri Odası'nın son çalışması, Türkiye'de deprem riski taşıyan 24 ilin incelenmesine odaklandı. Bu çalışma, Hatay, Konya, Bingöl, Kahramanmaraş, Osmaniye, Manisa, Burdur, Balıkesir, Aydın, Erzurum, Tokat, Kocaeli, Kayseri, Muğla, Denizli, Eskişehir, Erzincan ve Hakkari gibi illeri içeriyor. Paleosimoloji alanında uzmanlaşmış Dr. Ramazan Demirtaş da bu illeri incelemeye dahil oldu.
İzmir Fay Zonu ve Özellikleri
Dr. Demirtaş, İzmir'de deprem riskine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İzmir kent merkezi ve İzmir Körfezi'nin güneyinden geçen İzmir Fay Zonu'nun (İFZ) eğim atımlı normal bir fay karakterine sahip olduğunu belirtti.
İzmir Fay Zonu'nun Deprem Üretme Kapasitesi
Fayın uzunluğu dikkate alındığında, İzmir Fay Zonu'nun M=6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu ifade etti.
İzmir Fay Zonu'nun Yıllık Kayma Hızı ve Son Büyük Deprem
Fayın yıllık kayma hızının 1 mm/yıl'dan daha düşük olduğunu ve son büyük depreminin 1688 yılında M=6.8 büyüklüğünde gerçekleştiğini belirtti.
Depremin Tekrarlanma Aralığı ve Spekülasyonlar
Dr. Demirtaş, 1688 depreminin tekrarlanma aralığının bin yıl veya daha uzun olduğunu vurguladı. Bu nedenle, bazı spekülatörlerin İzmir'in tekrar büyük bir depremle karşılaşacağına dair açıklamalarının doğru olmadığını söyledi.
Gelecekteki Depremlerin Olasılıkları
Gelecekteki olası depremlerin büyüklüklerini hesapladı ve 1688 depreminin tekrarlanma olasılığının oldukça düşük olduğunu gösterdi. İzmir Fay Zonu'nun eğim atımlı normal bir fay olduğunu ve dolayısıyla bir sakınım bandının oluşturulmadığını belirtti.
İzmir Çevresindeki Faylar
İzmir çevresinde, 10 km ile 25 km uzunluğunda değişen segmentlere sahip 14 aktif fay olduğunu açıkladı. Bu fayların tekrarlanma aralıkları bin ile 2 bin yıl arasında değişiyor.
Sonuç olarak, Dr. Ramazan Demirtaş'ın analizi, İzmir kent merkezini doğrudan etkileyen büyük bir deprem olasılığının çok düşük olduğunu ve İzmir Fay Zonu'nun sakınım bandı gerektirmediğini gösteriyor.