Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yönelik güncel bilgi paylaşımı, etik sorumluluklar ve gençler için koruyucu önlemler, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ve Girne Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda çok yönlü olarak ele alındı. Çevrim içi gerçekleşen etkinlik, katılımcıların yoğun ilgisiyle tamamlandı.
Güvenli aile teması
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan EÜ Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yalnızca fiziksel değil, psikososyal etkiler de oluşturduğunu belirterek, bu sempozyumun aile temelli sağlıklı yaşam bilincini desteklemeyi amaçladığını ifade etti.
Empatik bir yaklaşım şart
Girne Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Hazel Şahin Tarım ise, damgalanma, utanma ve suçluluk gibi duyguların bireylerin tedaviye ulaşımını geciktirdiğini, bu süreçte sağlık çalışanlarının empatik yaklaşımının tedavi sürecini doğrudan etkilediğini vurguladı.
Ciddi bir halk sağlığı sorunu
Sempozyumun ilk oturumunda Yrd. Doç. Dr. Tijen Ataçağ, enfeksiyonların dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu, Türkiye ve KKTC’de tarama programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini dile getirdi. Doç. Dr. Dilek Sarpkaya Güder, özellikle genç nüfusta enfeksiyonların hızla yayıldığını belirtirken, Prof. Dr. Gül Ertem erken yaşta HPV aşılamasının ve düzenli taramanın önemini aktardı.
Gençler yüksek risk altında
İkinci oturumda Yrd. Doç. Dr. Özlem Akalpler, gençlerin risk grubunda olduğunu ve cinsel sağlık eğitiminin korunmada en etkili araç olduğunu kaydetti. Arş. Gör. Buse Ateş korunma yöntemlerinin etkinliğine değinirken, Yrd. Doç. Dr. Hazel Şahin Tarım enfeksiyonların yarattığı psikososyal etkileri ve destek ihtiyacını öne çıkardı.
Doğru bilgilendirmenin tedaviye katkısı
Üçüncü oturumda Arş. Gör. Dr. Ruken Yağız Altıntaş etik yaklaşımların sağlık hizmetlerinde öncelikli olması gerektiğine dikkat çekti. Uzm. Nilsu Atıcı ise doğru bilgilendirmenin, bireylerin tedavi sürecine katılımını artırdığını belirtti. Oturumun sonunda konuşan Yrd. Doç. Dr. Serap İleri, empati temelli sağlık hizmetinin, bireylerin tedaviye uyumunu önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla tamamlanan sempozyum, bilimsel iş birliğini güçlendirmenin yanı sıra toplumsal farkındalığın artırılmasına da önemli katkı sağladı.