Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr. Gör. Dr. Cem Özdemir’in moderatörlüğünü üstlendiği “Bağımlılık Paneli II” paneli, Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Etkinliğe, Edebiyat Fakültesi akademisyenleri, öğrenciler ve uzman konuşmacılar yoğun ilgi gösterdi.

Sadece bireyi ilgilendiren bir durum değildir

Panelin açılışında konuşan Öğr. Gör. Dr. Özdemir, bağımlılığın yalnızca bireysel bir sorun değil; aileleri, hukuk sistemini ve sağlık kurumlarını doğrudan etkileyen toplumsal bir olgu olduğunu belirtti. Bu durumun, yerel düzeyde toplumsal yapıyı sarstığı gibi, küresel ölçekte suç örgütlerinin ve yasal bazı yapıların da güçlenmesine zemin hazırladığını söyledi.

Madde bağımlılığında coğrafi faktörler etkili

Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü’nden Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam, özellikle dezavantajlı bölgelerde maddeye erişimin çok daha kolay olduğunu vurguladı. Afganistan-İran örneğini paylaşarak, yoksulluk, göç ve toplumsal sorunların madde kullanımını kültürel bir norm haline getirdiğini belirtti. Aile içinde normalleştirilen madde kullanımı, hem suç oranlarını artırıyor hem de bağımlılığın kuşaklar arası aktarımını kolaylaştırıyor.

Alkol bağımlılığında bilinçlendirme çalışmaları şart

EÜ Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Selen Açıkyol, alkol bağımlılığının yalnızca genetik değil; çevresel ve kültürel faktörlerle de beslendiğini anlattı. Üniversite ortamlarında grup baskısı ve sosyal normların, riskli içme davranışlarını artırdığını vurgulayan Açıkyol, bireysel müdahalelerin yanı sıra kampüs kültürünün de dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.

Kumar, bir beyin hastalığıdır

Uzman Psikolog Ayça Çınaroğlu Asar, kumarın tanı konulabilir ve tedavi edilebilir bir psikiyatrik hastalık olduğunu ifade etti. Kumar bağımlılığının kazanma, kaybetme ve tükenme olmak üzere üç temel evreyle ilerlediğini aktararak, bu sürecin sonunda kişinin yalnızlaştığını ve intihar eğiliminin arttığını belirtti. Beyindeki karar verme ve duygusal kontrol merkezlerinde işlev bozuklukları görüldüğünü, dolayısıyla bu sorunun hafife alınmaması gerektiğini dile getirdi.

Teknolojiyi bilinçsiz kullanmanın yarattığı ruhsal riskler

Uzm. Psk. Enes Kaan Karaçengel, dijital cihazların kontrolsüz kullanımına bağlı gelişen teknoloji bağımlılığına dikkat çekti. Özellikle depresyon tanısı olan bireylerde internet bağımlılığına yatkınlık bulunduğunu belirterek, sanal dünyada yeni bir kimlik edinme arzusunun bu süreci hızlandırdığını ifade etti. Ailelerin sert müdahaleden kaçınması gerektiğini, cihazlara erişimin aniden kesilmesinin yoksunluk krizlerini tetikleyebileceğini dile getirdi. Karaçengel, destek arayan ailelerin Yeşilay veya EÜ İnternet Bağımlılığı Polikliniği’nden ücretsiz danışmanlık alabileceklerini hatırlattı.

Etkinlik, soru cevap bölümünün ardından Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nuran Erol Işık ve Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ebru Çetin’in konuşmacılara belge takdim etmesiyle sona erdi.

Muhabir: Aylin Topaloğlu