Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKAM) tarafından EKAM Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sinem Utanır Altay koordinatörlüğünde “Dijital Bağımlılık ve Aile İçi İletişime Etkileri Paneli”, çevrim içi ortamda gerçekleştirildi. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Şimşek’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte; dijitalleşmenin aile yapısındaki dönüşümü, ebeveyn-çocuk ilişkilerine etkileri ve bağımlılık boyutları çok yönlü ele alındı.

Son yılların en büyük problemlerinden biri

Panelin açılış konuşmasını yapan EKAM Müdürü Doç. Dr. Vildan Koçoğlu Gündoğdu, dijital bağımlılığın son yılların en büyük toplumsal problemlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Teknolojinin olumlu yönlerinden faydalanırken, olumsuz etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederek, aileleri bilinçlendirmek adına kamu spotları, seminerler ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önem taşıdığını söyledi.

Dijitalleşme aile yapısını değiştirdi

Panelin koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Sinem Utanır Altay, geleneksel aile yapısının dijitalleşmeyle birlikte ciddi değişime uğradığını söyledi. Aile içinde dijital uçurumların oluştuğunu, ‘dijital yerliler’ ve ‘dijital göçmenler’ arasında iletişim boşluklarının derinleştiğini ifade ederek, dijital ortamdan tamamen kopmadan ama bilinçli şekilde entegre olunması gerektiğini vurguladı.

Dijital bağımlılık ciddi bir sorun

Panelin ana konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Şimşek ise, akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla dijital bağımlılığın çocuk ve gençler arasında hızla yayıldığını belirtti. Aile içi şiddet, tutarsız ebeveynlik, baskıcı tutumlar gibi yapısal sorunların çocukları dijital dünyaya ittiğini söyleyerek, yalnızlık, özgüven eksikliği ve sosyal beceri yetersizliğinin de bağımlılığı besleyen bireysel etkenler arasında yer aldığını ifade etti.

Psikolojik, fiziksel ve sosyal olumsuz etkileri

Dijital oyunlar ve yapay zekâ sohbetlerinin çocuklar üzerinde ciddi psikolojik ve sosyal etkiler yarattığını vurgulayan Dr. Şimşek, bazı oyunların çocukları intihara kadar sürüklediğine dikkat çekti. Fiziksel olarak uyku bozuklukları, duruş bozuklukları ve hareketsizlik kaynaklı sorunların da hızla arttığını söyledi. Sosyal alanda ise empati ve yüz yüze iletişim gibi temel becerilerin körelmeye başladığını belirtti.

Bütüncül yaklaşımla mücadele edilmeli

Dijital bağımlılıkla mücadelede yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Dr. Şimşek, dijital ebeveynlik bilincinin geliştirilmesi, çocukların ekran sürelerinin kontrol altına alınması ve eğitim sistemine dijital okuryazarlık derslerinin entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Kamu spotları ve yaşa uygun sosyal medya erişim kısıtlamalarının bu mücadelede önemli araçlar olduğuna işaret etti.

Toplumsal sorunların derinleşmesi kaçınılmaz

Dijital bağımlılığın yalnızca bireysel değil, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Dr. Şimşek, Türkiye’de her üç gençten birinin “ev genci” haline geldiğini hatırlatarak, dijital bağımlılığın eğitim, istihdam ve üretkenlik üzerinde domino etkisi yarattığını dile getirdi.

Muhabir: İpek Kırca