Türkiye’de atama bekleyen yüz binlerce öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne yine buruk giriyor. Birçoğu yıllarca eğitim alarak hayalini kurduğu mesleği yapamıyor; geçinebilmek için seyyar satıcılık, garsonluk, çağrı merkezi çalışanı ve hatta inşaat işçiliği gibi ağır ve riskli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Eğitim fakültelerinden öğretmen olarak mezun olup sokakta tezgâh açmak zorunda kalmak, hem ülkenin eğitim politikalarına hem de gençlerin geleceğine dair acı bir tabloyu gözler önüne seriyor. Bugün birçok öğretmen adayı, sabah KPSS denemesi çözüp akşam geçimini sağlamak için sokakta satış yapıyor. Bir yandan mesleki saygınlıklarını ayakta tutmaya çalışırken diğer yandan ağır ekonomik koşullar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyorlar.
‘Atanmayan sokakta’
İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, yıllarca okuyup mezun olan öğretmenlere bu kez de yeni eğitim şartı getirilmesine karşın bir çoğunun atanamadığını belirtti. Ekonomik kriz nedeniyle öğretmenlerin işletmelerde de iş bulmakta zorlandığına dikkat çeken Laçin, “Birçok atanamayan öğretmen bize gelerek seyyar satıcılık yapmak istediğini ve bu işe nereden, nasıl başlaması gerektiğini soruyor. Açıkçısı bu durum bizim içimizi burkuyor; yıllarca okumanın karşılığı bu olmamalı. Miniklere kalem tutmayı öğretecek, onlara matematik, fen, tarih, coğrafya, İngilizce öğretecek öğretmenlerin köşe başlarında su satması, kokoreç veya çiçek satması yüreğimizi kanatıyor” dedi.
‘İntihar ediyorlar’
Seyyar Satıcılar Derneği bünyesinde de onlarca atanamayan öğretmenin olduğunu sözlerine ekleyen Laçin, “Seyyar satıcılık yapan kimi öğretmenlerimiz zaman zaman zabıtayla da sorun yaşıyor. Burada her iki taraf da haklı. Keşke öğretmenimiz bir okulda görev yapsaydı da zabıtayla karşı karşıya gelmeseydi. Evine ekmek götürmek için satması gereken mallarına el konulduğu için intihar eden atanamamış öğretmenlerin haberlerini de üzülerek okuyorum. Biz öğretmenlerin 3 harfli marketlerde veya kışın soğuğunda yazın ise kavurucu sıcakta sokaklarda, meydanlarda çalışmasını değil atanacakları okullarda her sabah kendisini heyecanla bekleyen minik öğrencilerle olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Atama sayıları az tutuluyor”
Atanmayan öğretmenlerin yaşadığı ekonomik sorunların oldukça vahim olduğunun altını çizen Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Osman Gazi Oktay, Atanmadığı için özel okullarda asgari ücretle çalışmak zorunda kalan bir öğretmen kesiminin yanı sıra, iş bulamadıkları için işsizler kervanında olan da çok sayıda atanmayan öğretmen olduğunu söyledi. Oktay, “Atanamadığı ve iş bulamadığı için hala anne ve babalarından aldıkları harçlıklarla geçinmeye çalışan, birbirlerini sevmelerine rağmen atanamadıkları için bir yuva kuramayan öğretmenlerimiz var. Yıllarca iş bulamadıkları, atanamadıkları ve gururlarından ailelerinden harçlık alamadıkları için psikolojileri bozulan ve intihar eden öğretmenlerimiz var. Öğretmenlerimizin durumları çok vahim. Ülkenin ekonomik durumları öne sürülerek atanacak öğretmen sayıları oldukça az tutuluyor. Örneğin; biyolojide branşında Türkiye 10’uncusu olan bir öğretmen, sayı az olduğu için atanamıyor. Ücretli öğretmenler ise ek ders karşılığı derslere sokuluyor. Devlet kendi vatandaşına bunu yapmamalı. Bir öğretmeni çok ucuza, sigortasını bile ödemeden çalışmak zorunda bırakmamalı” diye konuştu.
