İzmir’in birçok ilçesi ve birçok bölgesi 29 Haziran’dan bu yana yangınlarla mücadele ediyor. Aliağa ve Foça’da başlayan yangınların ardından birçok ilçede eş zamanlı büyük yangınlar çıkarken, özellikle Menderes ve Seferihisar arasındaki ormanlık alanda başlayan yangın hızla etkisini gösterdi. Tedbir amaçlı birçok mahalle ve köy boşaltıldı. Takip eden günlerde ise bu kez Çeşme’de otobana kadar sıçrayan büyük bir yangın kendini gösterdi. Aynı saatlerde Ödemiş’te ise karadan müdahalenin oldukça zor olduğu dağlık alanda yangın başladı ve yangın kısa sürede yerleşim yerlerine kadar ulaştı. Mahalleler boşaltılırken, Ödemiş yangınında evlere ulaşan alevlerin söndürülmesi ardından yatalak olduğu ve tek başına yaşadığı öğrenilen İbrahim Erkan’ın (81) hayatını kaybettiği belirlendi. Yine Ödemiş’te yangına müdahale ederken alevlerin arasında kalan, Konya’dan yangınlara müdahaleye destek için gelen orman işçisi İbrahim Demir hayatını kaybetti. Mücadele devam ederken, yangınların çıkış edenleri ise yangınlar söndürüldükten sonra yapılacak çalışmaların ardından belirlenecek.
‘Yakın tarihte böylesi yok’
Orman teşkilatı olarak ardı ardına yaşanan büyük yangınlar hakkında sıkı bir değerlendirme yapılması gerektiğini kaydeden Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Ahmet Kenan Öztan, yangınların çıkış nedenlerinin yüzde 90 insan eliyle olduğunu söyledi. Elektrik iletim hatlarından da yangın çıkabildiğini ancak farklı alanlarda aynı anda yangınların çıkmasının düşündürücü olduğunu vurgulayan Öztan, “Teşkilat olarak çok şaşkın durumdayız. Bu kadar sık aralıklarla bu kadar büyük yangınlar tarih boyunca pek gördüğümüz bir şey değil. Birçok değişik neden tespit ediliyor ancak bu kadar sık tekerrür etmesi her ihtimali akla getiriyor. Onun için fırtınanın geçmesini bekleyip, ardından nedenlerin ve müdahalelerin üzerine konuşmalıyız. Şu anda yangınlar bitmeden değerlendirme yapmak güç ancak görünen o ki yıllardır birikmiş bir ihmal var. Enerji nakil hatları, elektrik iletim hatları yıllardır yangınların çıkış nedenlerinden biridir. Yangın çıkarma oranı olarak yüzde 5 civarında olsa da yanan alan olarak yüzde 25’i bu sebeple yanmaktadır. Bunu bilmemize rağmen neden önlem alınmıyor bunun bir değerlendirilmesi lazım. İşin içinde ihmal olabilir, sabotaj olabilir, bir şekilde komşusuna kızmış veya anızını yakmış biri olabilir, vesaire… Bir sürü çıkış nedeni olabilir. Yangınların çıkacağını biliyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü, yangın öncesinde her türlü önlemini almış, araçlarını yerlerine konuşlandırmıştı. Ancak neden zamanında yetişip bu yangınlar söndürülemiyor, onun da iyice değerlendirilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“Rotasyon sorunumuz var”
Bölgeyi tanıyan itfaiye şeflerinin 5 yılda bir rotasyonla tayin edilmesini eleştiren Öztan, yangınlara müdahalede geç kalınmasının rotasyon kaynaklı yönetimsel problemler olabileceğini söyledi. Öztan, “Uçak, helikopter, arazöz gibi araçların sayısı bana göre yeterli hatta fazla bile. Ancak aynı anda birçok yangın olunca müdahalede güçler bölünüyor ve müdahalede zayıf kalıyoruz. Türkiye’nin her yerinden birçok araç da geldi. Tüm bunlar sanırım yönetimde yetersiz kaldığımızı gösteriyor. Çünkü rotasyon diye bir derdimiz de var. Şefler tam araziyi öğreniyor, bölgede nerede yangın çıkabileceğini, mıntıkasını, insanları ancak tanıdığı 5 yılın sonunda tayin ediliyor. Bu uygulamalar nedeniyle de yönetimsel sorunlar yaşıyor olabiliriz” diye konuştu.
“Ağacın elektriğe teması engellenmeli”
Bazı yangınların yaz aylarında genleşme ile elektrik tellerinde yaşanabilecek gevşemelerden kaynaklanabileceğini belirten TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Gürler, yangınların nedenlerinin bilirkişi raporuyla açıklanacağının altını çizdi. Gürler, “Bazı orman yangınlarının elektrik direği veya hatlarından kaynaklandığı ifade edildi. Bu durumun yaşanmaması için önlem olarak elektrik dağıtım şirketleri, ormanlık bölgelerdeki elektrik hatlarını yaz mevsimi öncesi ve mevsim boyunca düzenli olarak kontrol etmeli. Hatlarda tekniğine uygun olmayan veya gevşek ekler ve bağlantılar, kırık izolatörler, uygun olmayan yüksek gerilim (YG) sigortalar düzeltilmeli; topraklama sistemlerinin işlerliği ve yönetmeliklere uygunluğu denetlenmelidir. Elektriksel koruma önlemleri kontrol edilmeli, elektrik direklerinin dipleri temizlenmeli ve hat güzergâhındaki ağaçların bakımı yapılmalıdır. Özetle, nakil hatları ve trafoların bulunduğu bölgelerde temizlik çalışmaları yürütülmelidir. Orman Genel Müdürlüğü, orman içindeki tüm elektrik hattı güzergâhlarındaki ağaçların bakımını ve budamasını takip etmeli, dalların iletim hatlarına temas etmesine izin vermemelidir” dedi.