Enerji arz güvenliğini güçlendirmeyi hedefleyen Türkiye, ABD ile 20 yıl sürecek sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarik anlaşması imzalayarak, enerji politikasında dikkat çeken bir adım attı. Yeni anlaşmayla birlikte Türkiye, her yıl yaklaşık 4 milyar metreküp ABD menşeli LNG tedarik edecek. Bu da yıllık ortalama doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 6,5 ila 8’ine denk geliyor.

Jeopolitik sigorta işlevi görecek

Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emin Selahattin Umdu, bu anlaşmanın Türkiye’ye jeopolitik risklere karşı enerji alanında sigorta işlevi göreceğini vurguladı. Dr. Umdu’ya göre, enerji piyasasında daha esnek, rekabetçi ve serbest yapıya geçişin sinyalleri bu anlaşmayla daha da güç kazandı.

Türkiye’ye pazarlık gücü sağlayacak

Dr. Umdu, Türkiye'nin 2026 yılında sona erecek boru hattı sözleşmeleri öncesi böyle bir anlaşma yapmasının, yeni kontratlar için önemli bir pazarlık gücü sağlayacağını ifade etti. Uzun vadeli ve güvenilir bir tedarik zinciri oluşturmanın, Türkiye’nin enerji stratejisinde hem iç güvenliği artıracağını hem de dışa bağımlılığı dengeleyeceğini belirtti. Bu adımın Türkiye’nin uzun süredir hedeflediği doğal gaz ticaret merkezi olma stratejisine doğrudan katkı sunduğunu söyledi. Yani Türkiye artık sadece tüketen değil, aynı zamanda yönlendiren ve yeniden dağıtan bir enerji oyuncusu konumuna doğru ilerliyor.

Türkiye için önemli ek maliyet içeriyor

Anlaşmanın avantajlarının yanında dikkat çeken bir dezavantaj da var. LNG, boru hattı gazına göre sıvılaştırma ve yeniden gazlaştırma işlemleri nedeniyle daha yüksek maliyetli. Dr. Umdu’ya göre, bu maliyet her zaman daha pahalıya mal olmasa da Türkiye açısından önemli bir finansal planlama gerektiriyor. Yine de bu maliyetler, çeşitliliğin sağladığı güvenlik ve esneklik karşısında göze alınabilir hale geliyor. Enerji denkleminde dışa bağımlılığın azaltılması kadar, kaynakların çeşitlendirilmesi de stratejik değer taşıyor.

Yerli üretim umut vadediyor

Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı azaltma hedefinde Karadeniz gazı da önemli bir rol üstleniyor. Sakarya Gaz Sahası’ndan 2024 yılında 2,3 milyar metreküp üretim gerçekleşti. 2025 ortası itibarıyla günlük üretimin 10 milyon metreküp seviyelerine ulaştığı belirtiliyor. Bu kapasitenin 15 milyar metreküpe ulaşması halinde Türkiye’nin yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 25-30'u yerli kaynaklardan karşılanabilecek. Dr. Umdu, bu gelişmenin kendi kendine yeterliliği tam olarak sağlamasa da ithalat yükünü büyük oranda hafifleteceğine dikkat çekti.

Doğalgaz ticaret merkezi

Enerji dönüşümünün yalnızca doğal gazla sınırlı olmadığını belirten Dr. Umdu, biyogaz tesislerinin verimliliğe göre önceliklendirilerek desteklenmesi gerektiğini, karbon tutma teknolojileriyle entegre edilen doğalgaz üretiminin ise ithalata karşı alternatif yaratabileceğini ifade etti. Kuzey Avrupa ülkelerinin bu alandaki uygulamalarının örnek alınması gerektiğini kaydederek, Türkiye’nin hem yerli üretimi artırarak hem de alternatif kaynaklara yatırım yaparak enerji denkleminde daha dengeli ve bağımsız bir noktaya ulaşabileceğini vurguladı.

Muhabir: Aylin Topaloğlu