TCMB eski Başkan Yardımcısı ve akademisyen Emrah Şener, Bankalararası Kart Merkezi’ne (BKM) ilişkin yüksek bütçeli ihalelerde yaşandığı iddia edilen usulsüzlükler nedeniyle tutuklandı.
Emrah Şener kimdir?
Emrah Şener, Türkiye'nin ekonomi ve finans dünyasında uzun yıllar boyunca akademik ve bürokratik alanda etkin roller üstlenmiş, 1978 doğumlu bir finans uzmanı ve akademisyendir. İstanbul doğumlu olan Şener, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunudur. Lisans eğitiminin ardından London School of Economics'te Ekonomi-Finans yüksek lisansı yapmış, daha sonra Imperial College London’da Matematiksel Finans alanında doktora derecesi almıştır.
Türkiye’ye döndükten sonra hem akademik alanda hem de kamu bürokrasisinde çeşitli görevler üstlenmiş, özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcılığı göreviyle kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim haline gelmiştir. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak akademik çalışmalarını da sürdürmekteydi.
Emrah Şener neden tutuklandı?
Emrah Şener’in tutuklanmasına neden olan iddialar arasında, BKM ihalelerinde belirli firmalara usulsüz şekilde avantaj sağlanması, yetkisiz firmalara doğrudan ihale verilmesi, teklif sürecinin işletilmemesi ve bazı firmaların sürece kasıtlı olarak dahil edilmemesi gibi suçlamalar yer alıyor. Özellikle Enarge isimli firmanın, hiçbir yetkili satıcı belgesi bulunmamasına rağmen doğrudan ve teklif almaksızın yüksek bütçeli ihaleleri aldığı tespit edildi. Ayrıca, teslimatlar gerçekleştirilmeden ödemelerin yapıldığı ve bazı belgelerin sonradan düzenlendiği bilgisi de savcılık raporlarında yer aldı.
Yolsuzluk iddiaları bununla da sınırlı kalmadı. Savcılık tarafından hazırlanan rapora göre, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’ne (TTO) herhangi bir fiyat araştırması yapılmaksızın yaklaşık 44 milyon TL’lik usulsüz ödeme gerçekleştirildi. Ayrıca Emrah Şener’in kardeşi İbrahim Şener’e 200 bin TL ve Singapur merkezli paravan bir şirkete 693 bin 236 Euro para aktarıldığı da ortaya çıkarıldı. Tüm bu işlemlerin, kamu kurumlarına ait kaynakların şahsi ya da üçüncü şahıslar lehine kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği ve kamunun en az 100 milyon TL zarara uğratıldığı değerlendiriliyor.