Bir dönem PKK'nın dağ kadrosunda en kritik operasyonları yöneten, ardından örgütle yollarını ayırarak Türkiye’ye getirilen Şemdin Sakık, kullanıcılar tarafından merak edilen bir isim olmaya devam ediyor. Peki, eski üst düzey PKK militanı Şemdin Sakık kimdir?
Şemdin Sakık kimdir?
Şemdin Sakık, 1959 yılında Muş’un Yörecik köyünde dünyaya gelmiştir. Kamuoyunda “Parmaksız Zeki” kod adıyla tanınan Sakık, Türkiye'nin yakın siyasi tarihine damga vurmuş silahlı örgüt PKK’nın üst düzey yöneticilerinden biri olarak bilinir. Genç yaşta örgüte katılan Sakık, PKK içerisinde 18 yıl boyunca silahlı faaliyetlerde bulunmuş ve örgütün dağ kadrosunda kritik görevler üstlenmiştir. Katılım gerekçelerini ise “aile baskısı, aşiretsel düzenle hesaplaşma ve devlet otoritesine duyulan tepki” olarak dile getirmiştir.
Örgüt içindeki yükselişi kadar, lider kadro ile yaşadığı fikir ayrılıkları da dikkat çekmiştir. Abdullah Öcalan ile yaşadığı stratejik ve ideolojik anlaşmazlıklar zamanla iç çatışmaya dönüşmüş, bu sürecin sonunda Sakık hakkında örgüt tarafından infaz kararı alınmıştır. Bu gelişme üzerine 1998 yılında PKK’dan kopmuş ve Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı Peşmergelere sığınmıştır.
15 Mart 1998’de örgütten ayrılan Sakık, 13 Nisan 1998’de Duhok kentinde düzenlenen özel bir operasyonla kardeşi Arif Sakık’la birlikte yakalanarak Türkiye’ye getirilmiştir. Bu operasyonda “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da görev aldığı, yıllar sonra Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından doğrulanmıştır. Sakık, Türkiye’ye getirildikten sonra “devletin egemenliğini zayıflatmaya yönelik silahlı faaliyetler” gerekçesiyle yargılanmış ve idam cezasına çarptırılmış; cezası daha sonra müebbet hapse çevrilmiştir.
Cezaevi sürecinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak baskıya maruz kaldığını kamuoyuna açıklayan Sakık, 28 Şubat sürecine dair önemli iddialarda bulunmuştur. Özellikle, bir astsubay tarafından “28 Şubat andıcı”nı imzalaması için tehdit edildiğini öne sürmüştür. Pişmanlık Yasası ve Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmak için yaptığı başvurular ise mahkemeler tarafından reddedilmiştir. 2010 yılında cezaevinde bir suikast girişiminin hedefi olmuştur.
Şemdin Sakık, cezaevindeki yıllarında siyasi içerikli kitaplar kaleme almış ve özellikle Abdullah Öcalan'a yönelik eleştirileriyle dikkat çekmiştir. İmralı’da Bir Tiran: Abdullah Öcalan, Apo, Çözüm Süreci ve Şiddetin Sefaleti gibi kitaplarında örgüt içi çarpıklıkları, liderlik yapısını ve şiddetin ideolojik temellerini sorgulamıştır. Ayrıca, Ergenekon Davası’nda “Deniz” kod adıyla gizli tanık olarak ifade vermesi, onu Türkiye’nin derin siyaset tartışmalarında merkezi bir figür haline getirmiştir.
Sakık, kamuoyunun yakından tanıdığı siyasetçi Sırrı Sakık’ın da kardeşidir. Geçmişi, hem silahlı mücadele hem de adli ve siyasi süreçlerle iç içe geçmiş olan Şemdin Sakık, Türkiye'nin yakın dönem siyasi ve güvenlik gündeminde tartışmalı ama kritik bir aktör olarak öne çıkmaktadır.