Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Veysel Nijat Baş, çocukluk çağında obezite vakalarının endişe verici düzeye ulaştığını vurguladı. Prof. Dr. Baş’a göre, özellikle pandemi sonrası çocukların fiziksel aktiviteden uzaklaşması ve sağlıksız gıdalarla beslenmesi ciddi sağlık problemlerini beraberinde getiriyor. Çocukların artık daha az sokakta, daha çok dijital ekranların karşısında zaman geçirdiğine dikkat çekerek, bu yaşam tarzının kilo artışını kaçınılmaz hale getirdiğini belirtti.
En büyük neden, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme
Kilo fazlalığının yalnızca estetik bir mesele olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Baş, artık çocuklarda da erişkinlerde görülen Tip 2 diyabetin yaygınlaştığını açıkladı. Fast food, hazır ve paketli ürünlerin bu tabloyu daha da ağırlaştırdığını söyledi. Toplumda hala yaygın olan “bir dirhem et bin ayıbı örter” algısının yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Baş, bu düşüncenin çocuklara farkında olmadan zarar verdiğini söyledi. Ailelerin, çocuklarının kilosu normal olmasına rağmen fazla zayıf sanıp aşırı yedirmesinin çocuk sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Çocukların normal kilolarda olması gerek
Çocukların sağlıklı gelişimi için hareketli yaşamın ve doğal ev yemeklerinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Baş, çocukları daha çok hareket etmeye teşvik etmek, abur cuburdan uzak tutmak, sofralarda sebze ve doğal gıdalara yer vermek gerektiğine işaret etti. Sağlıklı nesillerin temelinde, dengeli beslenme ve aktif yaşamın yattığını paylaştı.
Obezitenin önlenmesinde anne sütünün önemi
Obeziteyle mücadelede erken dönemde atılacak adımların da önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Baş, özellikle ilk altı ay yalnızca anne sütü verilmesinin çocuğun metabolik sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu söyledi. Anne sütünün, uzun vadede fazla kilo alımını engellediğini belirterek, 2 yaşına kadar emzirmenin de bu süreçte kritik bir rol oynadığını sözlerine ekledi.