Ödemiş'in Birgi köyü, geleneksel Türk mimarisinin en güzel örneklerini barındırarak tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmesiyle önemini artıran Birgi, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi yapılarıyla da göz dolduruyor. Aydınoğlu Mehmet Bey Camii ve Derviş Ağa Medresesi gibi tarihi eserler, köyü ziyaret edenlerin gözdesi haline gelirken, köyün huzur veren atmosferi, yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez destinasyonlarından biri olmasını sağlıyor.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde yer alan Birgi köyü, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından 2022 yılında 'Dünyanın En İyi Köyleri' arasında gösterildi. Bu köy, asırlardır korunan geleneksel mimari dokusu ve tarihi güzellikleri ile dikkat çekiyor. Sonbahar aylarında doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelen Birgi, hem doğası hem de tarihi zenginlikleri ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Birgi, Frig ve Lidya uygarlıkları, Pers ve Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğu, Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu gibi pek çok medeniyetin izlerini taşıyor. 2012'de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilen köy, Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, Derviş Ağa Camii, Derviş Ağa Medresesi gibi tarihi yapıları ile her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu özgün yapılar, Birgi’nin tarihi kimliğini güçlendirirken, doğa ile iç içe geçmiş bir yaşam sunuyor.
Birgi'yi sıkça ziyaret ettiğini belirten Faruk Badem (64), köyün tarihi yapılarının çeşitliliğine vurgu yaparak, “Anlatmaya gerek yok, köy kendini ifade ediyor. Burada birçok tarihi yapı var; cami, külliye, hamam... Birgi, Türk sinemasında da sıkça kullanılan bir mekan. Misafirlerime Türkiye’nin tarihi coğrafyasını tanıtmak için buraya getiriyorum,” dedi.
Almanya'dan Birgi’ye ilk kez gelen Ayşegül Sannuroğlu (57) ise, köyün doğallığını vurgulayarak, “Burası çok güzel bir yer. Doğallığı korunmalı, turizmle değiştirilmemeli. Bu köyün alt yapısının kalması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Sannuroğlu, Birgi'nin sadece şirin değil, aynı zamanda tarihi bir miras olduğunu dile getirerek, köyün geleceği hakkında endişelerini paylaştı.