Ege Denizi, 3 Şubat 2025 tarihinde sabah saatlerinden itibaren art arda meydana gelen depremlerle sarsıldı. Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre gün boyunca farklı büyüklüklerde birçok sarsıntı kaydedildi. Depremler, genellikle 3.0 ile 4.1 büyüklüğü arasında değişirken, bazı sarsıntılar kıyıya yakın noktalarda meydana geldi. Uzmanlar, bu sismik hareketliliğin olağan olduğuna dikkat çekerken, vatandaşların tedbirli olması gerektiğini vurguladı.
Saat 05:16’da Ege Denizi’nde 4.1 Mw büyüklüğünde deprem kaydedildi. Depremin derinliği 5.4 km olarak açıklandı. Sarsıntının bazı kıyı bölgelerinde hissedildiği belirtilirken, yetkililer herhangi bir olumsuz ihbar almadıklarını duyurdu.
Saat 05:03’te 3.9 Mw büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Bu sarsıntının da yaklaşık 5.7 km derinlikte olduğu kaydedildi.
Saat 06:53’te 3.7 Mw büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Depremin derinliği 4.9 km olarak ölçüldü.
Saat 06:42’de 3.6 Mw büyüklüğünde bir sarsıntı meydana geldi. Depremin 4.8 km derinlikte gerçekleştiği belirtildi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren sismik hareketliliğin yoğunlaştığı bölgede, art arda gelen depremler nedeniyle vatandaşlarda tedirginlik oluştu. Depremler kıyı şeridinde hafif şekilde hissedildi ancak herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı.
Özellikle 05.00 ile 07.00 saatleri arasında arka arkaya meydana gelen sarsıntılar, Ege kıyılarında yaşayan vatandaşları endişelendirdi. Depremlerden bazıları İzmir ve çevresinde hissedilirken, yetkililer sarsıntıların olağan depremler olduğunu ve büyük bir tehlike yaratmadığını belirtti.
AFAD'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Ege Denizi’nde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısı an itibarıyla 400’ün üzerine çıkmıştır.
Deprem fırtınası şeklinde gelişen bu aktivite sonucunda şu ana kadar kaydedilen en büyük deprem 4.8 Mw büyüklüğündedir.
Depremler, Santorini Adası’nın yaklaşık 25 km kuzeydoğusunda artış göstermekte olup derinlikleri 5 - 25 km arasında değişmektedir.
Ülkemiz kıyılarına en yakın deprem 140 km mesafede gerçekleşmiştir.
2011-2012 yıllarında da aynı bölgede benzer bir yoğun sismik aktivite yaşanmış, 14 ay boyunca süren bu aktivite herhangi bir volkanik hareketliliğe yol açmamıştır.
Ülkemizdeki bilim insanları ve araştırmacılar söz konusu sismik hareketliliği AFAD ile koordineli şekilde ve farklı açılardan (deprem, volkanik aktivite, tsunami vb.) değerlendirmektedir.
Vatandaşlarımızın sosyal medyada oluşabilecek dezenformasyon içerikli paylaşımlara itibar etmemeleri, doğru bilgi için resmî kaynakları takip etmeleri rica olunur.
Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.