Japonya'nın eski Başbakanı Fumio Kishida'ya 2023 yılında gerçekleştirilen bombalı saldırı girişimiyle ilgili mahkeme kararı açıklandı. Saldırıyı gerçekleştiren 25 yaşındaki Ryuji Kimura, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kimura, seçim kampanyası sırasında Wakayama şehrinde konuşma yapmak üzere olan Kishida'ya el yapımı bir boru bombası fırlattı. Neyse ki saldırı, eski başbakanın zarar görmeden kurtulmasıyla sonuçlandı. Ancak patlama nedeniyle bir polis memuru ve bir sivil hafif şekilde yaralandı.

Olay, Japonya’da büyük bir şok etkisi yarattı. Çünkü bu saldırı, eski Başbakan Shinzo Abe'nin 2022 yılında benzer bir şekilde bir seçim etkinliği sırasında suikasta kurban gitmesinden yalnızca bir yıl sonra gerçekleşti. Saldırı sonrası güvenlik önlemlerinin yeterliliği hakkında ciddi tartışmalar başladı.

Kimura, mahkeme sürecinde saldırıyı gerçekleştirmesinin amacının Kishida’yı öldürmek olmadığını savundu. 2022 yılında Japonya’nın seçim yaşı düzenlemesi nedeniyle siyasete giremeyen Kimura, bu durumu protesto etmek için bombayı fırlattığını iddia etti. Japonya'da parlamentoya girmek için alt meclis üyeleri için 25, üst meclis üyeleri için ise 30 yaş sınırı bulunuyor. Kimura, bu yaş sınırının anayasaya aykırı olduğunu öne sürerek 2022’de bir dava açmış ancak mahkeme bu davayı reddetmişti.

Kimura’nın avukatları, saldırının ölümcül bir amaç taşımadığını ve bombanın ciddi bir zarar vermesinin beklenmediğini belirterek cezanın üç yıl ile sınırlandırılmasını talep etti. Ancak mahkeme, patlayıcının ölümcül olabilecek güçte olduğunu vurgulayarak Kimura’nın "kasten adam öldürmeye teşebbüs, patlayıcı yasalarının ihlali ve silah kontrol yasalarının ihlali" suçlarından 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Japonya'da Güvenlik Endişeleri Artıyor
Kimura'ya verilen cezanın, savcıların talep ettiği 15 yıl hapis cezasının beş yıl altında olması dikkat çekti. Öte yandan, Japonya’da siyasilere yönelik saldırılar son yıllarda endişe verici bir seviyeye ulaştı. Shinzo Abe'nin suikastı ve ardından Kishida'ya yapılan saldırı, ülkedeki siyasi liderlerin güvenliği konusundaki zafiyetleri bir kez daha gündeme taşıdı.