Gazeteci ve yazar Hikmet Çiçek, 17 Mayıs 2025 tarihinde Ankara’da hayatını kaybetti. Çiçek’in cenazesi 19 Mayıs Pazar günü Karşıyaka Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi. Peki, Gazeteci Hikmet Çiçek kimdir, neden öldü?
Hikmet Çiçek kimdir?
Hikmet Çiçek, 1949 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Türkiye'nin yakın dönem siyasi ve basın tarihinde iz bırakan isimlerinden biri olan Çiçek, genç yaşlardan itibaren hem politik hem de mesleki mücadele içinde yer aldı.
1968 gençlik hareketleriyle birlikte siyasal yaşamın içine adım atan Çiçek, dönemin etkili gençlik örgütlerinden DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Federasyonu) içinde aktif rol aldı. Bu dönemde devrimci teori ve pratiğe olan ilgisi onu daha sonra Aydınlık dergisinin bölünme sürecinde Doğu Perinçek liderliğindeki Proleter Devrimci Aydınlık (PDA) çevresine yakınlaştırdı.
1971 yılına gelindiğinde, Çiçek Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğrenciydi. O dönemde, kamuoyunda “Basın Yayın Komünü” olarak anılan ve içinde Aktan İnce, Aydın Çubukçu gibi isimlerin de bulunduğu bir grup arkadaşla birlikte devrimci eylemler planladı. Bu bağlamda Ziraat Bankası’na ait bir aracı taşıma sırasında durdurarak yapılan eylemde yer aldı.
Bu eylem nedeniyle “Anayasayı ihlal” suçlamasıyla idam talebiyle yargılandı. Mahkeme süreci sonunda 14 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1986 yılında tahliye olduğunda, Türkiye çoktan yeni bir siyasal evreye geçmişti; fakat Çiçek, mücadele çizgisinden sapmadan yoluna devam etti.
Gazetecilik kariyeri boyunca 2000’e Doğru, Yüzyıl, Siyah-Beyaz ve Aydınlık gibi yayın organlarında çalıştı. Muhabirlikten haber müdürlüğüne, Ankara temsilciliğinden genel yayın yönetmenliğine kadar birçok görev üstlendi. Kalemini, iktidarların değil halkın çıkarlarını savunmak için kullandı.
2008 yılında, kamuoyuna "Ergenekon Davası" olarak yansıyan ve sonrasında FETÖ tarafından organize edildiği anlaşılan siyasi operasyonlarda yeniden tutuklandı. Çiçek, hukuki sürecin bir parçası olmaktan çok, mahkeme salonlarını adalet mücadelesinin kürsüsüne çevirdi. Özellikle gizli tanık beyanlarına yönelik eleştirileriyle, bu davanın siyasi niteliğini ortaya koyan en çarpıcı savunmalardan bazılarına imza attı.
Silivri Cezaevi'nde yaklaşık 6 yıl geçirdi. Böylece Türkiye'de 20 yılı aşkın süreyle cezaevinde kalan az sayıda devrimci isimden biri olarak tarihe geçti.
Yazdığı kitaplar arasında şunlar yer alır:
- İrticaya Karşı Genelkurmay Belgeleri
- Hangi Hizbullah
- Dr. Bahattin Şakir
- Ergenekon Tertibinde Gizli Tanıklar
- Ben Veli Küçük
- Devrimci Portreler – 68’in 50. Yılı
- Nâzım’ın Harp Okulu ve Donanma Davaları
Özellikle Türkiye'nin modern dönem siyasi davalarını ve devrimci hareketlerini belgeleyen bu çalışmalar, onun araştırmacı gazeteciliğinin ve tarihsel belleğe olan katkısının önemli örnekleridir.
Vefat Bilgisi
Hikmet Çiçek, 17 Mayıs 2025 tarihinde, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ölüm nedeni hakkında basına yapılmış resmi bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak uzun yıllar cezaevi koşullarında kalan ve son döneminde sağlık sorunları yaşadığı bilinen Çiçek'in doğal sebeplerle yaşamını yitirdiği değerlendirilmektedir.
Cenaze Programı
Çiçek’in cenazesi, 19 Mayıs 2025 Pazar günü, Ankara’daki Karşıyaka Camiinde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’na, babasının yanına defnedildi.
Güncel Gelişmeler ve Yansımalar
Hikmet Çiçek’in vefatı, hem basın camiasında hem de siyasal çevrelerde derin bir üzüntüyle karşılandı.
Odatv, çalıştığı son yayın organı olarak yaptığı açıklamada “bir gazeteci değil, bir yoldaş” kaybettiklerini belirtti.
Sosyal medyada birçok meslektaşı ve yoldaşı, Çiçek’in gazetecilikteki ilkeli duruşunu, cezaevi sürecindeki onurlu direnişini ve Türkiye’nin siyasi belleğine yaptığı katkıyı vurgulayan mesajlar paylaştı.
Özellikle 68 kuşağını temsil eden bir isim olarak, onun yaşamı yalnızca kişisel bir hikâye değil, aynı zamanda bir kuşağın, bir dönemin ve bir mücadelenin de hikâyesi olarak anılmaya devam edecek.
