Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra kariyerine Portekiz'de devam eden İçim Atlı, mimarlık dünyasında ezber bozan bir yaklaşıma imza atıyor. Kendi girişimi ZIA AI Studio çatısı altında yapay zeka destekli projeler üreten genç mimar, geleceğin yapılı çevresini bugünden hayal etmeye başladı.
Atlı'nın “Geleceği Yeniden Tasarlamak” adını verdiği serisi, zamanla atıl duruma gelen mekânları yeniden işlevlendirmeyi hedefliyor. Bu projede yapay zekâyı yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir fikir ortağı olarak konumlandırıyor. İçim Atlı, mimarlıkta yapay zekayı sadece bugünü değil, henüz hayal edilmemiş gelecekleri tasarlamanın bir yöntemi olarak görüyor.
İlk durak Finlandiya Lahti Spor ve Sergi Merkezi
Serinin ilk çalışması, 2029’da Nordik Dünya Kayak Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak Finlandiya’daki Lahti Spor ve Sergi Merkezi üzerine kurgulandı. İçim Atlı, yapının mevcut durumunu analiz ederek, 2100 yılında nasıl bir kullanım potansiyeline sahip olabileceğini simüle etti. Yapay zekâ destekli görsel modelleme ile merkezin çok işlevli bir yüzme havuzu, festival alanı, yıl boyu kullanılabilen spor merkezi gibi çeşitli dönüşüm senaryolarını tasarladı.
Lahti Spor Merkezi gibi büyük etkinliklere ev sahipliği yapmış ancak zaman içinde terk edilmiş alanları dönüştürme fikri, projenin çıkış noktasını oluşturdu. Atlı’nın yaklaşımı, bu alanların doğayla bütünleşerek hem çevresel sürdürülebilirliği hem de toplumsal faydayı artırabilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Olimpiyat mekanlarını yeniden tasarladı
Projenin temelinde, doğayla uyumlu yaşam alanları üretmek yatıyor. Atlı, mevsimsel döngülerle uyumlu tasarımlar yaparak, hem büyük çaplı spor organizasyonlarında hem de günlük yaşamda kullanılabilecek esnek mekânlar oluşturmayı hedefledi. Doğal çevreyi destekleyen, biyolojik çeşitliliği teşvik eden, yıl boyunca aktif kalan çok yönlü tesisler, geleceğin şehir planlamasında yeni bir paradigma sunuyor.
Geleceği yeniden tasarlarken yapay zekayı bir kılavuz olarak kullanan İçim Atlı, mimarlık pratiğini dijital çağın gereklerine göre yeniden şekillendiriyor. Yapay zekâ destekli tasarım anlayışıyla gelecekte mimarların yalnızca yapı değil, yaşam senaryoları üretmesini öngörüyor.