Kamuoyunun ilgi odağı haline gelen hekim Aidin Salih hakkında merak edilenler artıyor. Salih’in kim olduğu ve neden bu kadar araştırıldığı gündeme taşınıyor.

Zor Bir Coğrafyada Başlayan Hayat

Hekim ve araştırmacı Aidin Salih, 4 Mart 1943'te, İkinci Dünya Savaşı’nın tüm şiddetiyle sürdüğü bir dönemde, Ukrayna’nın Brusovka köyünde dünyaya geldi. Çocukluğu, Alman ordusunun işgali altındaki topraklarda, yokluk ve zorluklarla geçti. Savaş sonrası eğitimine devam eden Salih, ilkokuldan liseye kadar başarıyla ilerledi ve Lugansk Tıp Koleji’nden mezun olarak sağlık alanındaki ilk adımlarını attı.

Modern Tıpla İlk Temas: Kuşkuların Başlangıcı

Savaşın ardından yeniden yapılandırılan hastanelerde çalışmaya başlayan Salih, modern tıp uygulamalarıyla yakından tanıştı. Bu dönemde modern tıbbın temel ilkelerine karşı sorgulayıcı bir yaklaşım geliştirdi. Araştırmalarını derinleştirmek üzere Taşkent Üniversitesi Biyoloji Bölümü’ne kaydoldu ve 1977 yılında mezun oldu. Biyoloji eğitimi, doğadaki mükemmel işleyişi fark etmesine olanak sağladı.

Hakikatin Peşinde: Manevi Arayış

1970’li yıllarda Sovyetler Birliği’nde alternatif tıp yöntemlerine yönelik ilgi artarken, Salih de su oruçları ve çeşitli tedavi teknikleriyle tanıştı. Ancak aradığı cevabı bu yöntemlerde bulamadı. İbn-i Sina’nın eserlerinden fayda görse de hakikatin peşinde arayışı sürdü. 40 yaşından sonra İslam’la tanıştı ve Kur’an-ı Kerim ile Hadis-i Şerifler doğrultusunda asıl gerçeğe ulaştığını ifade etti.

Çocukluk Gözlemleri, Bilimsel Merakın Tohumları Oldu

Aidin Salih, çocukluğundan itibaren doğayı ve çevresinde yaşananları dikkatle gözlemledi. Yaralı bir köpeğin etrafında kurtların toplanmasını fark etmesi ve balıkların kendilerini iyileştirmesi gibi doğadaki örnekler, onun doğaya duyduğu hayranlığı pekiştirdi. Zorlu savaş yıllarında ailesiyle birlikte doğadan beslenerek yaşam mücadelesi verdi. Bu deneyimler, onun hikmetle bakışını derinleştirdi.

Fıtratla Yoğrulan Bir İnanç Yolculuğu

Ortodoks bir ailede yetişmesine rağmen Aidin Salih, İslam fıtratına yatkınlık hissettiğini dile getirdi. Çocukluğunda annesinden duyduğu “Bizleri de besleyen biri var” cümlesi, onun kalbinde iz bırakan sözlerden biri oldu. Bu anlayış, ilerleyen yıllarda öğrencilere sıkça aktardığı bir ilham kaynağı haline geldi.

Vatan Sevgisi Eş Üzerinden Tanımlandı

Aidin Salih, eşine olan bağlılığıyla da dikkat çekti. 1991’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan eşi Muhammed Salih’in seçim sürecinde kendisine “Vatanınızı özlemiyor musunuz?” diye soran gazeteciye, “Benim vatanım eşimdir” cevabını vererek sadakatini ortaya koydu.

Sürgün Yılları ve Sabır İmtihanı

1993 yılında siyasi sebeplerle Türkiye’ye sürgün edilen eşi Muhammed Salih’in ardından Aidin Salih ve çocukları da İstanbul’a geldi. Ancak kısa bir süre sonra Avrupa’ya geçmek zorunda kaldılar. Norveç ve Almanya’da geçen yaklaşık on yıllık sürgün sürecinde mütevazı bir yaşam sürdüler. Bu yıllarda yaşadıkları zorlukları, sabır ve tevekkül ile karşıladılar.

Türkiye’de Gerçek Tıp’ın Doğuşu

2005 yılında Türkiye’ye dönüş izni verilen Aidin Salih, ömrünün son on yılını burada geçirdi. Bu dönemde hem hasta tedavileri hem de öğrenci yetiştirme faaliyetlerine ağırlık verdi. Verdiği seminerlerin derlenmesiyle oluşan “Gerçek Tıp – Yitik Şifanın İzinde” adlı kitabı, 2007 yılında yayımlandı. Kitap, uzun yıllar süren arayışlarının ve tecrübelerinin bir özeti niteliğindedir.

Geleneksel Tıbbın Yasallaşmasına Katkı Sağladı

Kitabın ardından düzenli dersler vermeye başlayan Salih, geleneksel hacamat uygulamasının Türkiye’de yeniden tanınmasına katkı sundu. Peygamber sünneti olan bu yöntemin yaygınlaşmasında öncülük etti. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp alanında yürütülen yasal çalışmalara uzman olarak destek verdi.

Enstitü Hayali Gerçeğe Dönüştü

Aidin Salih’in en büyük hayali olan İstanbul Doğal Sağlık Enstitüsü kurularak, beş dönem eğitim verildi. Bu enstitü sayesinde Türkiye’nin birçok ilinde seminerler düzenledi, öğrenciler yetiştirdi. Yurt dışında da konferanslar vererek İslam tıbbını tanıttı. Talebelerine vasiyeti doğrultusunda, ilmini sürdürecek bir vakfın kurulması sağlandı. Bu amaçla Doğal Sağlık Derneği hayata geçirildi.

Aile Hayatında Merhametli ve İlham Verici Bir Figür

Aidin Salih’in eşi Muhammed Salih’ten iki çocuğu ve sekiz torunu oldu. Torunlarıyla ilişkilerinde, onları birey olarak gören, disiplinli ama sevgi dolu bir yaklaşım benimsedi. Küçük yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam bilinci aşılayan Salih, “hastasını sevmeyen hekim fayda sağlayamaz” sözünü sıklıkla dile getirdi.

Ölümüne Dair Vasiyeti de Bir Ders Niteliğindeydi

Aidin Salih, ölümünü de bilinçli bir şekilde karşıladı. Hayattayken, nasıl yıkanmak istediğinden tabutunun nasıl hazırlanacağına kadar detaylı bir vasiyette bulundu. Ağlanmamasını, sadece Kur’an okunmasını istedi. Son anlarındaki duruluğu, yüzündeki nur ve huzur, onu tanıyanlar tarafından “asil bir Elif harfi”ne benzetildi.

Kaynak: Haber Merkezi