İran, Hürmüz Boğazı’nı ikinci bir duyuruya kadar kapattığını ilan etti. Dünya enerji ticaretinin kalbinde atılan bu adım, küresel piyasaları diken üstünde bıraktı. Peki, Hürmüz Boğazı neden önemli? İran Hürmüz Boğazını neden kapattı?

Hürmüz Boğazı neden önemli?

Orta Doğu'da yükselen tansiyon, dünya enerji piyasalarını yeniden sarsmaya başladı. İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırısının ardından, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı gemi geçişine kapattığını açıklaması, yalnızca bölgeyi değil küresel dengeleri de etkileyebilecek bir gelişme olarak kayda geçti.

Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve İran ile Umman’ın kara suları arasında kalan Hürmüz Boğazı, sadece coğrafi değil, aynı zamanda ekonomik ve jeopolitik bir kilit noktadır. En dar yeri yaklaşık 33 kilometre olan bu boğaz, her iki yönde de 3 kilometrelik ticari nakliye koridorlarıyla işlemektedir.

Neden Bu Kadar Kritik?

Dünya genelinde deniz yoluyla taşınan petrolün yaklaşık %20’si bu dar geçitten taşınıyor. Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, BAE gibi başlıca OPEC üreticileri, ham petrol ihracatlarını büyük ölçüde bu koridora bağımlı şekilde gerçekleştiriyor. Katar ise dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı olarak, sevkiyatının neredeyse tamamını Hürmüz üzerinden yapıyor. Kısacası, Hürmüz Boğazı, enerji arz zincirinin atardamarı niteliğinde.

Boğazın Kapatılması Ne Anlama Geliyor?

İran ordusunun 13 Haziran gece saatlerinde yaptığı açıklamayla boğazı “ikinci bir emre kadar” gemi trafiğine kapattığını duyurması, petrol fiyatlarında ani sıçramalara yol açtı. JP Morgan'ın Haziran ayı başında yayımladığı analiz notuna göre, boğazın uzun süreli kapalı kalması durumunda petrol fiyatlarının 120-130 dolar aralığına yükselebileceği öngörülüyor. Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Lenger, yalnızca bu olasılığın bile fiyatlar üzerinde baskı yarattığını belirtiyor:

“Bu tür riskler görüldüğünde piyasalar hemen pozisyon alır. Şu an yaşanan da bu. Arz daralırsa fiyatlar yukarı yönlü sert tepkiler verecektir.”

Tarih Boyunca Gerginliğin Odağı

Hürmüz Boğazı, 1980’lerden bu yana çeşitli askeri gerilimlerin sahnesi oldu. İran-Irak savaşında tankerler hedef alınmış, ABD’nin 1988’de bir İran yolcu uçağını düşürmesi gibi trajik olaylar yaşanmıştı. Sonraki yıllarda ise İran Devrim Muhafızları'nın Amerikan savaş gemileriyle yaşadığı yakın temaslar, çeşitli petrol tankerlerine yönelik saldırılar ve zaman zaman yükselen “Boğazı kapatırız” tehditleri bu geçidin ne denli kırılgan olduğunu hep hatırlattı.

Ne Olacak?

Kapanan boğaz, sadece enerji fiyatlarını değil; küresel tedarik zincirini, lojistiği, sigorta piyasalarını ve hatta askeri angajmanları da tetikleyebilir. ABD'nin Bahreyn'deki 5. Filo'su halihazırda bölgede görevde ve olası bir müdahale ihtimali masada. İran, şu an için rafineri ve petrol altyapısında hasar olmadığını bildiriyor. Ancak kritik soru şu: Bu hamle geçici mi yoksa yeni bir jeopolitik kart mı? Hürmüz Boğazı’nın kapanması, yalnızca bir deniz yolunun engellenmesi değil; dünya ekonomisinin kalbinin ritminin bozulması anlamına gelir.

Kaynak: Haber Merkezi