Yargı sisteminde reform beklentileriyle sunulan 10. Yargı Paketi yürürlükte, ancak tartışmalar dinmiş değil. Binlerce mahkûmun tahliyesine kapı aralayan yeni infaz düzenlemesi, cezaevlerindeki yoğunluğu hafifletmeyi hedeflese de, hukuk çevreleri paketin eşitlik ve şeffaflık açısından ciddi sorunlar içerdiğini savunuyor.
10. Yargı Paketi Yürürlükte: Tahliyeler Başlıyor
Kamuoyunda uzun süredir merakla beklenen 10. Yargı Paketi, 4 Haziran 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek aynı gün Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girdi. Yasa, özellikle ceza infaz sisteminde ciddi değişiklikler getirerek binlerce mahkûmun tahliyesine olanak tanıyor.
Tahliyeler Ne Zaman Başlayacak?
Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Kemal Cahit Binici’nin verdiği bilgiye göre, yasa teknik olarak yürürlükte olsa da Kurban Bayramı tatili nedeniyle tahliyeler önümüzdeki hafta itibarıyla başlayacak. Cezaevi idarelerinin iyi hal raporlarını hazırlaması, infaz savcılıklarının bu dosyaları infaz hakimliklerine ulaştırması ve nihai kararların verilmesi sürecinin tamamlanması bekleniyor.
Öte yandan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adem Sözüer, tahliyelerin bayram öncesinde bile gerçekleşebileceğini ifade etti.
Kimler Tahliye Edilebilecek?
Hasta Mahkumlar: Yeni düzenlemeye göre ağır hastalığı veya engeli nedeniyle cezaevi koşullarında yaşamını sürdüremeyeceği tespit edilen mahkumlar cezalarını evlerinde infaz edebilecek. Ancak bu düzenleme ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanları kapsamıyor.
İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre, Türkiye cezaevlerinde 1412 hasta tutuklu bulunuyor; bunlardan 335'inin durumu ağır, 230’u tek başına yaşamını sürdüremiyor.
Tekerrür Hükümlerinde Değişiklik: Yasa ile birlikte daha önce ikinci kez suç işleyenlerin cezalarının tamamını kapalı cezaevinde geçirmesi zorunluluğu esnetildi. Artık bu kişiler cezalarının dörtte üçünü cezaevinde geçirmişlerse, kalan kısmını denetimli serbestlik ile tamamlayabilecekler. Bu hüküm, ilk aşamada 5 binden fazla kişinin tahliyesinin önünü açabilir.
Müebbet ve Uzun Süreli Cezalar: Yeni infaz düzenlemesi, müebbet hapis cezası alanlar için de yeni imkanlar tanıyor. 39 yılını infaz kurumunda geçiren bir hükümlü iyi hal raporu alması durumunda koşullu salıverilmeden yararlanabilecek. Bu süre müebbet dışı ağır cezalar için 33 yıla indirildi.
Denetimli Serbestlik Uygulamasının Genişletilmesi
Açık cezaevlerinde bulunan ve koşullu salıverilmelerine bir yıl veya daha az süre kalan, aynı zamanda iyi hal gösteren hükümlüler de denetimli serbestlikten yararlanabilecek. Ancak bu kişilerin cezalarının en az onda birini cezaevinde geçirmiş olması gerekiyor.
Özel İnfaz Usulleri: Gece ve Hafta Sonu Cezaevi
Yeni yasa, infaz rejimini daha esnek hale getiriyor. Gece ve hafta sonu infaz modelleri yasalaştı. Bu kapsamda:
- 3 yıl ve altı kasten işlenen suçlar,
- 5 yıl ve altı taksirle işlenen suçlar (taksirle öldürme hariç) cezalarını gece cezaevinde kalarak ya da yalnızca hafta sonları infaz ederek geçirebilecek. Örneğin gece infazda, mahkum her gün saat 19.00’da cezaevine girip ertesi sabah 07.00’de çıkacak.
Kadınlar ve Yaşlılar İçin Esnek Düzenlemeler
Altı aylık çocuğu bulunan ve cezası 5 yıldan az olan kadınlar, cezalarını ev hapsiyle çekebilecek. Ayrıca kadınlar, çocuklar ve 65 yaş üstü bireyler için de cezalarının:
- 65 yaş üstü için 3 yıl
- 70 yaş üstü için 4 yıl
- 75 yaş üstü için 5 yıl
- 80 yaş üstü için 6 yıl evde infaz edilebilecek şekilde yeniden düzenlendi.
Süreç Nasıl İşleyecek?
Yasa yürürlükte olduğu için artık karar süreçleri infaz savcılıkları ve infaz hakimliklerine geçti. Hükümlülerin dosyaları gözden geçirilecek, iyi hal raporları Cezaevi Gözlem Kurulları tarafından hazırlanacak, ardından infaz hakimlikleri nihai kararı verecek.
İlk etapta yaklaşık 10 bin kişinin tahliyesi bekleniyor. Bu sayı ilerleyen dönemde 20 bine kadar ulaşabilir.
Beklentiler Karşılandı mı?
Yargı paketi, kamuoyunda oluşan beklentilerin önemli bir kısmını karşılamadı. Özellikle Covid izni düzenlemesinin kapsamının genişletilmemesi eleştiri konusu oldu. Prof. Dr. Sözüer, paketin "hukuk devleti" ilkeleri açısından yeterli olmadığını, siyasi önceliklerin hukuk normlarının önüne geçtiğini vurguladı.
Ayrıca DEM Parti ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da özellikle müebbet ve örgütlü suçlardan hüküm giyenlerin dışarıda bırakılmasını, paketin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirdi.