Kim Milyoner Olmak İster’de yöneltilen sorular bazen sadece bilgi değil, düşünme biçimi de değiştiriyor. Son bölümde sorulan “İnsanların tümünün Dünya’da bulunduğu son tarih hangisidir?” sorusu, yarışmacıyı ve ekran başındakileri şaşırtırken, cevabıyla insanlık tarihine dair önemli bir dönüm noktasını hatırlattı.
İnsanların tümünün dünyada bulunduğu son tarih hangisidir?
İnsanlık, varoluşundan bu yana Dünya gezegenine bağlı bir tür olarak yaşamını sürdürmüştür. Binlerce yıl boyunca insanların tamamı, yeryüzünün sınırları içinde doğmuş, yaşamış ve ölmüştür. Ancak bilimsel gelişmeler ve özellikle uzay araştırmalarının hız kazanmasıyla birlikte bu gerçek, yirmi birinci yüzyılın başında değişmeye başladı. Bu dönüşümün en kritik eşiği ise 31 Ekim 2000 tarihinde yaşandı.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun Kuruluşu
Uzaya insan göndermek, 1961 yılında Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’in uçuşuyla mümkün hale gelmişti. Ancak bu uçuşlar genellikle kısa süreliydi; astronotlar yalnızca birkaç günlüğüne uzayda kalıyor, ardından Dünya’ya dönüyorlardı. 1970’li ve 80’li yıllarda Sovyetler’in Salyut ve Mir uzay istasyonları ile Amerika’nın uzay mekiği programları sayesinde uzayda daha uzun süre kalınmaya başlandı. Fakat bu görevlerde istasyonlar sık sık boş kalıyor, yani sürekli bir insan varlığı sağlanamıyordu.
Bu durumu değiştiren gelişme, farklı ülkelerin ortak çabasıyla inşa edilen Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) oldu. 1998’de montajı başlayan ISS, 2000 yılına gelindiğinde kalıcı mürettebat kabul edecek düzeye ulaşmıştı. Ve 31 Ekim 2000 tarihinde, Expedition 1 olarak bilinen ilk sürekli mürettebat (William Shepherd, Yuri Gidzenko ve Sergei Krikalev) istasyona ulaşarak insanlığın uzaydaki kesintisiz varlığını başlattı.
Dünya’da son kez herkesin bulunduğu gün
Bu tarihi görev öncesinde, yani 31 Ekim 2000 sabahına kadar, yeryüzünde yaşayan her insan fiziken Dünya gezegenindeydi. Ancak bu tarihte üç kişi, yörüngeye çıkan ilk kalıcı ekip olarak ISS’ye doğru yola çıktı. O andan itibaren, gezegenimiz üzerinde yaşayan insan sayısı hiçbir zaman %100 olmadı. En az bir kişi, sürekli olarak Dünya dışında bulunuyordu.
Bu nedenle 31 Ekim 2000, yalnızca teknik bir tarih değil; aynı zamanda insanlığın Dünya ile olan geleneksel bağına veda ettiği gün olarak sembolik bir anlam taşır. İnsan türü artık sadece Dünya’ya ait değil; uzayda da aktif bir varlığı sürdüren bir türdür. Bu, insanlık tarihinin evrimsel akışında önemli bir dönüm noktasıdır.
Uzayda sürekli varlığın anlamı
2000 yılından bu yana geçen 25 yılda ISS, yalnızca bilimsel araştırmaların yürütüldüğü bir platform değil, aynı zamanda uluslararası iş birliğinin güçlü bir örneği haline geldi. Farklı ülkelerden gelen astronotlar burada birlikte çalışıyor, mikrogravite ortamında yapılan deneylerle Dünya’daki yaşamı iyileştirmek adına önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca uzayda uzun süreli yaşamın simülasyonu sayesinde, gelecekte Mars gibi diğer gezegenlere yapılacak yolculukların altyapısı oluşturuluyor.
Bugün ISS'de daima 3 ila 7 kişilik bir mürettebat dönüşümlü olarak görev yapıyor. Görev değişiklikleri asla istasyonu insansız bırakmayacak şekilde planlanıyor. Bu kesintisiz varlık, teknik olarak küçük görünse de felsefi açıdan insanlığın yalnızca Dünya’ya bağlı olmadığının, artık yıldızlara doğru yola çıktığının güçlü bir işaretidir.