İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasındaki İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir Planlama şirketlerindeki 23 bin çalışanı kapsayan TİS sürecinin tıkanması sonucunda başlayan grev dün itibariyle üçüncü gününü tamamladı. En düşük 82 bin lira maaş isteyen işçilerin talepleri, vatandaşlar arasında tepkilere neden oluyor. Çünkü birçok kişi asgari ücretle geçinmeye çalışırken, bir uzman öğretmenin maaşı 58 bin, pratisyen doktorun maaşı ise 66 bin 300 lira seviyesinde olurken işçilerin bu kadar maaş istemesinin haksızlık olduğu belirtildi.

‘Gerçeklikten uzak’

İşçilerin en az net 82 bin TL maaş istemelerini fazla bulduğunu aktaran Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, “Bu talepler abartılı geliyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ortamda bu kadar yüksek maaş talepleri gerçeklikten uzak kalıyor. Ben yıllarca profesörlük yapıp emekli oldum ve hâlihazırda grevdeki işçilerin talep ettiği maaş düzeyinden daha düşük bir maaş alıyorum. İşçilerin istedikleri ücretleri kendi koşullarımla kıyasladığımda, talepler gerçekten yüksek görünüyor. Sendikaların doğal olarak pazarlıklara yüksek taleplerle başlamasının olağan olduğunu kabul etmekle birlikte, süreç ilerledikçe bu taleplerin daha makul düzeylere çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sendikanın desteklediği siyasi partiyle aynı çizgide olan bir yerel yönetimin bulunduğu bu kentte yapılan sert açıklamalar hem müzakerelerin doğasını zorluyor hem de kamuoyunda tepkiye neden oluyor” dedi.

Hüsnü Erkan 1

‘Vatandaşa zam olur’

İşçilerin yüksek zam taleplerinin yalnızca işverenleri değil, dolaylı olarak tüm toplumu etkilediğini hatırlatan Prof. Dr. Erkan, “Bu maaşlar kabul edildiği takdirde, bu fark bir yerden çıkacak. Büyük ihtimalle vatandaşa zam olarak yansıyacak. Dolayısıyla işçiler kendi haklarını savunurken, toplumun geneline olan etkileri de hesaba katmalı. Vatandaş zaten zorluk içinde yaşıyor; bu yükün daha da artması kimseye fayda sağlamaz. Bütün bu süreçte uzlaşmak önemli, işçilerin de sendikaların da daha diyalog odaklı hareket etmesi toplum yararına olacaktır. Bu zor dönemi birlikte atlatmak gerekiyor. Ekonomik koşullar kimse için kolay değil. Bu yüzden her kesimden biraz fedakârlık beklenmesi normaldir. Fedakârlık olmadan dayanışma da olmaz. Sendikaların görevi işçinin hakkını korumaktır ama toplumsal sorumluluk da göz ardı edilmemeli” diye konuştu.

‘İnsanın içi sızlıyor’

Emekliler olarak zaten müşkül durumda olduklarını vurgulayan Türkiye Emekliler Derneği İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar ise, “Emekli maaşlarımız 14-15 bin lira civarında. Bu parayla geçinmek neredeyse imkânsız hale geldi. Elektrik, su, doğalgaz faturaları derken elimizde bir şey kalmıyor. Şimdi bir bakıyorsunuz, belediyede çalışanlara 50-85 bin liraya kadar maaşlar veriliyor. Bu rakamları duyunca ister istemez insanın içi sızlıyor. Evet, emekçinin hakkı verilmeli ama bu kadar büyük farklar da insanı düşündürüyor. Belediyeler zaten kısıtlı bütçelerle ayakta kalmaya çalışıyor. Mevcut ekonomik koşullarda herkesin daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor. Devlet zaten belediyelere yeterince destek vermiyor. Onlar da kendi imkânlarıyla işleri döndürmeye çalışıyor. Şimdi bir de yüksek maaşlar verildiğinde bu bütçe ne hale gelecek? Bu şartlarda böyle yüksek maaşlar verilirse, bunun acısı artan su ve diğer faturalarla bizim gibi emekliye, asgari ücretliye çıkacak. Zamlarla, kesintilerle, hizmetlerin azalmasıyla karşı karşıya kalacağız” ifadelerini kullandı.

‘Biz ne yapalım?’

Sözlerini sürdüren Beypınar, “Biz emekliler olarak zaten perişanız. Hastaneye gitmek, pazara çıkmak, toruna harçlık vermek bile lüks oldu. Arabalar çalışmıyor, şehir içi ulaşım aksamış. Bugün, duyduğuma göre direniş büyüyecekmiş, aileler de katılacakmış. Bu ortamda biz emekliler ne yapalım? Zaten 80 yaşına merdiven dayamış insanlar olarak meydanlara çıkacak halimiz mi kaldı? Ama bir yandan da ‘biz de artık bir ses çıkarmalıyız’ diyoruz. Çünkü sessiz kaldıkça daha da unutuluyoruz. Bugün bu yürüyüşler büyüyünce hayat tamamen duracak. Otobüsler çalışmıyor, hastaneye gitmek imkânsız, yaşlılar çaresiz. Biz emeklilerin sesi duyulsun istiyoruz artık. Çünkü bu kadar ağır koşullar altında yaşamak gerçekten büyük bir yük” sözlerine yer verdi.

İŞTE BAZI MAAŞLAR

Belediye Başkanı: 77 bin 822 TL
Pratisyen Hekim: 66 bin 300 TL
Hakim: 74 bin 900 TL
Kamu Mühendisi: 65 bin 201 TL
Başkomiser: 65 bin 70 TL
Kamu Avukatı: 63 bin 609
Uzman Öğretmen: 58 bin 634 TL
Asgari ücret: 22 bin 104 TL
Emekli: 14 bin 469 TL

Kaynak: Filiz Erol