İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 2025 yılına dair değerlendirmesinde, küresel ölçekte ABD'deki liderlik değişiminin belirleyici olduğuna dikkat çekti. Trump’ın etkisiyle yeniden şekillenen uluslararası ilişkiler ve ekonomik politikaların, dünya çapında siyasetten ekonomiye kadar derin izler bıraktığını belirtti. Asya ülkelerinin büyümeyi sürdürdüğü, Avrupa’nın ise ekonomik olarak yerinde saydığı bir yıl yaşandığını kaydeden Kestelli, dünya genelindeki büyümenin beklentileri aşmasına rağmen gelir dağılımındaki eşitsizliklerin daha da derinleştiğini ifade etti.

Türkiye için 2025, zor bir yıl oldu

Türkiye açısından 2025’in beklendiği gibi zorlu bir yıl olduğunu söyleyen Kestelli, ekonomik büyümenin yüzde 3,5 ila 4 bandında tamamlanmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu büyümede iç talebin belirleyici rol oynadığını, ancak sanayi tarafında reel büyümenin düşük kaldığını ve ihracatın katkısının sınırlı olduğunu vurguladı. Tarımda ise yılın en büyük darbelerinden birinin don olayları nedeniyle yaşandığını dile getiren Kestelli, sektörün rekor seviyede küçüldüğünü ve milli gelirden aldığı payın tarihi dip seviyeye gerilediğini aktardı.

Geniş kesimler dezenflasyonu hissetmiyor

Enflasyonun gerilemesine rağmen bu düşüşün toplumsal tabana yansımadığını belirten Kestelli, geniş kesimlerin fiyat istikrarını hissetmediğini, bu nedenle dezenflasyon sürecine dair bir güven oluşmadığını ifade etti. Enflasyon beklentilerinin hâlâ yüksek olması, izlenen para politikasının etkisini sınırlandırıyor. Bütçe gerçekleşmelerine de değinen Kestelli, kamunun ağırlıklı olarak gelir artırıcı adımlar attığını, deprem harcamaları gibi büyük kalemlerin bu tabloda mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi. Cari açıkta yaşanan sınırlı bozulmanın ise 2025'in olumlu başlıklarından biri olduğunu kaydetti.

Tarım, savunma sanayii kadar stratejik görülmeli

Tarım sektörünün yıllardır genel büyümenin gerisinde kaldığına dikkat çeken Kestelli, bu yapısal bozulmanın ancak bütüncül ve stratejik bir yaklaşımla düzeltilebileceğini belirtti. Türkiye’nin tarımı, savunma sanayii kadar stratejik bir alan olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Kestelli, 2026’nın bu anlamda bir “onarım yılı” olması gerektiğinin altını çizdi. Katma değerli üretim, sürdürülebilirlik ve üretici odaklı politikaların önceliklendirilmesi gerektiğini söyledi. Değerlendirmesinin sonunda 2026 yılının hem Türkiye’ye hem dünyaya barış, huzur, bolluk ve bereket getirmesini diledi.

Kaynak: Bülten