İzmir’de tekstil sektörü adeta alarm veriyor. 2025’in ilk dört ayında kent genelinde 300 tekstil atölyesi kapandı ya da devredildi. 4 ayda 300 atölyenin kepenk indirmesiyle yaklaşık 750 milyon liralık makine ve ekipman karanlığa terk edildi. Diğer yandan ortalama 4 bin çalışan da işsizler ordusuna katılırken bu durumdan etkilenen kişilerin sayısı 16 bini aştı. Sektördeki daralma yalnızca imalatı değil, toptan ve perakende satışları da vurdu. Özellikle gelinlik üretiminde devreden, kapanan ya da iflas eden firma sayısındaki artış dikkat çekiyor.
“Satış yok”
Artan maliyetler ve satışlardaki düşüş nedeniyle tekstil üreticilerinin atölyelerini kapatmak zorunda kaldıklarını vurgulayan İzmir Terziler Ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, esnafın kazanmadığı bir düzende üretimin ayakta kalamayacağını kaydederek, “İzmir’de 2025 yılında geçen 4 ayda 300 tekstil atölyesi kapandı. İmalatçı firmaların büyük birçoğu ise Mısır’a taşınıyor. Zaten piyasalar kötü, bugün aldığın malzemenin fiyatı yarın 2 katına çıkıyor. İş yok, vergi var. Biz nereye kadar dayanabiliriz ki. Bu aslında sadece tekstil sektöründe değil birçok sektörde aynı şekilde. Toptan ve perakendede de satış yok, özellikle gelinlik sektöründe devreden, kapatan, batan firma çok fazla” dedi.
“Rekabet bitiyor”
Türkiye’nin artan maliyetler ve baskılanan kur nedeniyle sektördeki rekabetçiliğini kaybetmeye başladığını belirten Ege Giyim Sanayicileri Derneği eski Başkanı Mukadder Özden, sipariş alamayan üretim atölyelerinin sektörden vazgeçmeye başladığını söyledi. Özden, “Kur baskılanıyor. Bu yüzden tekstil ve hazır giyim dahil olmak üzere bir çok sektörde Türkiye’de üretilen ürünlerin fiyatları rekabetçiliğini kaybediyor. Bu sadece bizde değil birçok sektörde var ve buna bağlı olarak da siparişler azalmaya başladı ve fason atölyeleri de sipariş alamadıkları için sektörden vazgeçmeye başladılar. Bu şu anda yüzde 10 oranında olsa da ihracatçı firmalar ve onlarla iş yapan üretici fason firmaları, olabildiğince işlere devam etme çalışıyorlar. Çünkü sistemin bozulması kolay değil. Sektörden kaçışı azaltmaya çalışıyor firmalar. Bu sezon üretimin düşmesi bekleniyor” dedi.
“Kapasitemizi düşürdük”
Şirketlerin kapandığını ve iş bırakmaların arttığını kaydeden Özden, “Bu tablonun düzelmesi için çok mücadele ediyoruz. Amerika’nın vergileri değiştirmesinden sonra bir umudumuz oldu ama şu anda öncelikli olarak var olan siparişlerimizi korumaya çalışıyoruz. Türkiye üretim kapasitesini ve üretim gücünü kaybetmeye başladı. Aynı zamanda kendini korumaya da çalışıyor. Mısır’da kapasite sınırlı ve oraya gidebilecek firmalar büyük kapasiteli firmalar. Oraya doğru bir kan kaybı olacak ama bütün Türkiye’nin taşınması söz konusu değil. Yaklaşık 2 yıldır kapasite kullanımlarımızı düşürdük. Teselli olarak görülebilecek olan hızlı ve nitelikli üretici olan bir ülke olmamız. Ama bu sanayici fedakarlığıyla devam ediyor. O yüzden sanayicinin umudunu yıkmamak ve ayakta kalmasını sağlamak lazım. Kur bu noktada bizim için oldukça önemli” diye konuştu.
Birçok sektörde olduğu gibi tekstilde de insanların sanayi üretimine ilgisinin azaldığını vurgulayan Özden, “Burada devlet bazında özellikle eğitim, devlet planlama teşkilatının önceleri yaptığı gibi bir planlama yapması ve algı eğitimi önemlidir. Üretmeden yaşamak mümkün değildir. Bunların vurgulanması gerekiyor. Diğer taraftan daha vahimi, eğitim odağı olarak dünya gelişimine ayak uydurmazsak niteliğimizi kaybederiz. Onun için inovasyona, argeye önem gösteriliyor gibi görünse de bu konuda Türkiye son derece geriye düşmüş durumda. Toplumun çok az bir kısmı dünyada olan bitenden haberdar ve talebi karşılayabilecek niteliğe sahip. Burada da eğitime çok fazla ilgi gösterilmesi ve para ayrılması gerekiyor. Bizi çıkmaza sürükleyen konu budur” dedi.
“Umudumuz Amerika”
Tekstil ihracatının da alarm verdiğini belirten Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Amerika Birleşik Devletleri’nde alınan yeni gümrük vergisi kararının Türkiye için bir umut olduğunu söyledi. Sertbaş, “Firmalarda kapanma epeydir yaşanıyor. İç piyasada işler daha da kötü. Onlarda kapanma çok daha önce başladı. İhracatta da fason üretim yapan arkadaşlarımız, hem iş azlığından hem de fiyatların artık maliyetleri karşılayamamasından kapanmaya gidiyorlar. Bu süreçte umut olan Amerika’nın vergi kararı oldu. Bu kararın uzun vadede Türkiye için olumlu olmasını bekliyoruz ancak şu an bir etkisi yok, sadece Avrupa’daki ithalatçıların bir paniği var, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ama zaman içerisinde bize olumlu yansımalarını bekliyoruz. Rakip ülkelerin önüne geçmiş olacağız. Amerika en çok pazarlama yapmayı arzuladığımız pazardı ve bu imkanı kullanmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Mısır’ın üretim için oldukça popüler olmaya başladığını kaydeden Sertbaş, Türk üreticilerinin Mısır’a gittiğini söyledi. Özellikle Avrupa ile çalışan üretici firmaların Mısır’dan ihracat yapmasının çok daha kolay olduğunu belirten Sertbaş, “Amerika ile çalışanlar Mısır’a geçmişlerdi. Ancak işçi maliyetleri o kadar yükseldi ki, Türkiye’den Avrupa ve Amerika’ya ihracat yapanlar oraya giderek oradan Avrupa’ya ihracat yapmayı tercih ediyor” dedi.
“Savaş bizi de etkiliyor”
Nükleer silahlara sahip iki komşu ülke Hindistan ve Pakistan arasındaki tansiyonun yükselmesi nedeniyle tekstil sektöründe de tedirginliğin başladığını kaydeden Sertbaş, “Hindistan ve Pakistan rakibimiz olan ülkeler olduğu için oradaki hareket de bizi olumlu veya olumsuz etkiliyor. Bu yüzden biz de orayı sıkı sıkı takip ediyor ve olacakları merakla bekliyoruz” dedi.