Ege’yi sarsan Balıkesir depremi sonrası Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer’den kritik uyarı geldi. Öziçer, İzmir Körfezi’nde uzun süredir “fokurdayan” sismik hareketliliğe dikkat çekerek, aktif fayların deniz jeofiziği yöntemleriyle ivedilikle incelenmesi gerektiğini söyledi.

Sinancan Öziçer kimdir?

İzmir’de deprem bilinci denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Jeofizik Mühendisi Sinancan Öziçer, hem mesleki yetkinliği hem de kamuoyunu bilgilendirmedeki aktif rolüyle dikkat çekiyor. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı olarak görev yapan Öziçer, aynı zamanda Bornova Belediyesi Afet İşleri Müdürü olarak kentin afetlere karşı hazırlık çalışmalarını koordine ediyor.

Uzmanlık alanını; deprem riski analizi, zemin etütleri, aktif fay hatlarının incelenmesi ve yapı güvenliği üzerine kuran Öziçer, özellikle İzmir’in jeolojik yapısı ve fay hatları hakkında yaptığı uyarılarla biliniyor. Kentin zemin özelliklerini ve yapı stokunun durumunu yakından takip eden Öziçer, bilimsel veriler ışığında kentsel dönüşümün doğru uygulanması gerektiğinin altını çiziyor.

Medya ile güçlü bir iletişim ağı kuran Öziçer, televizyon, radyo ve dijital platformlarda sık sık yer alarak hem yerel hem de ulusal ölçekte afet bilincinin gelişmesine katkı sağlıyor. YouTube kanalında “Jeofizik Yüksek Mühendisi” unvanıyla yayınladığı içeriklerde, deprem ve yer bilimi konularını sade bir dille anlatarak halkın doğru bilgiye ulaşmasını amaçlıyor.

Önemli açıklamalarda bulundu

Balıkesir Sındırgı merkezli ve İstanbul’dan Muğla’ya kadar geniş bir alanda hissedilen deprem, gözleri yeniden İzmir’in deprem riskine çevirdi. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, özellikle İzmir Körfezi’ne ilişkin dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Öziçer, son 30 yılda İzmir’de 6 ve üzeri büyüklükteki depremlerin tamamının Ege Denizi açıklarında meydana geldiğini hatırlatarak, Körfez’de bilinen 4 diri fayın yanı sıra keşfedilmemiş çok sayıda fay olabileceğini vurguladı. “Ege Denizi ve İzmir Körfezi son 30 yıldır fokurduyor, bu hareketlilik önümüzdeki yıllarda da sürecektir” ifadelerini kullandı.

Mevcut teknik kapasiteye rağmen Körfez’de bugüne kadar kapsamlı bir deniz jeofiziği çalışması yapılmamasını eleştiren Öziçer, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait Koca Piri Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin bu tür çalışmalar için hazır olduğunu belirtti. Daha önce aynı ekip tarafından Yassıada açıklarında 4 diri fayın tespit edildiğini hatırlatan Öziçer, “Sismik yansıma yöntemleriyle aktif fayların geometrisi belirlenmeden deprem büyüklüğü öngörmek, bilimsel temele aykırıdır” dedi.

Balıkesir’deki depremin İzmir’de özellikle zemini yumuşak bölgelerde —Manavkuyu, Karşıyaka gibi— daha şiddetli hissedildiğini belirten Öziçer, “Zemin büyütmesi” etkisinin bu alanlarda paniği artırdığını söyledi. İzmir’deki yaklaşık 1 milyon binanın büyük bölümünün 1975 ve 1998 deprem yönetmeliklerine göre inşa edildiğini hatırlatarak, kentsel dönüşümün doğru uygulanmasının kritik olduğunu ifade etti.

Ayrıca, İzmir’in 20 ilçesinde zemin etütlerini denetleyecek jeofizik mühendisi bulunmamasına dikkat çeken Öziçer, bu açığın kapatılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. “Ege Denizi ve İzmir Körfezi’ndeki tüm faylar deniz sismiği ile tespit edilip, eylem planları bu veriler üzerine inşa edilmelidir” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi