Kapalı Çarşı’nın Sahibi Kim?
Tarihi ve yapısal büyüklüğüyle öne çıkan Kapalıçarşı'nın tek bir sahibi yoktur. Mülkiyet ve yönetim karmaşık bir yapıya sahiptir ve şu ana paydaşlar arasında dağıtılmıştır:
- Vakıflar Genel Müdürlüğü: Kapalıçarşı’nın önemli bir kısmı Osmanlı döneminde kurulan vakıflara aittir. Bu taşınmazlar, halen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir. Bazı yapılar, özel sektörle yapılan uzun süreli kira sözleşmeleriyle işletilmektedir. Örneğin, 2024 yılında Sandal Bedesteni, 20 yıllığına OB Makine'ye kiralanmıştır.
- Esnaflar ve Dükkan Sahipleri: Kapalıçarşı’daki binlerce dükkânın büyük kısmı bireysel mülkiyete aittir. Bu dükkanlar zamanla satılmış, miras yoluyla devredilmiş ya da kiralanmıştır. Dükkan sahipleri, Kapalıçarşı Esnaflar Derneği çatısı altında haklarını temsil ederler.
- Fatih Belediyesi: Kapalıçarşı’nın bulunduğu alanın yerel yönetim sorumluluğu Fatih Belediyesi’ne aittir. Altyapı, temizlik, güvenlik ve çevre düzenlemeleri belediye tarafından sağlanır.
Sonuç olarak Kapalıçarşı’nın sahibi, esnaflar, vakıflar ve kamu kurumlarından oluşan çok paydaşlı bir yapıdır. Tekil bir mülkiyet söz konusu değildir.
Kapalıçarşı Tarihi
Kapalıçarşı'nın temelleri, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet döneminde atıldı. 1460 yılında, Ayasofya’ya gelir getirmesi amacıyla inşa edilen çarşı, kısa sürede İstanbul’un en büyük ticaret merkezine dönüştü. Bu tarih, Kapalıçarşı’nın kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir. Başlangıçta yalnızca Cevahir (İç) Bedesteni ve ardından inşa edilen Sandal Bedesteni'nden oluşan çarşı, zamanla eklenen sokaklarla büyüyerek bugünkü yapısına ulaştı. 30.000 metrekarelik alanı, 66 sokağı ve 4.000'den fazla dükkanıyla Kapalıçarşı, yüzyıllar boyunca hem Osmanlı’nın hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin ticari hayatına yön vermeye devam etti.
İstanbul Kapalıçarşı: Dünyanın İlk Alışveriş Merkezi
Kapalıçarşı, dünya tarihinin en eski ve en büyük kapalı alışveriş merkezlerinden biri olarak anılmaktadır. Günün en yoğun saatlerinde yarım milyona yakın ziyaretçiyi ağırlayabilen bu çarşı, 2014 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen turistik mekânı olma unvanını elde etti. İçinde barındırdığı 5 cami, hanlar, çeşmeler, kuyular, sebiller, mektepler ve düzinelerce kapısıyla Kapalıçarşı, adeta küçük bir şehir gibidir. Her sokakta bir zamanlar farklı zanaat grupları yer alır, ürünlerin kalitesi ve fiyatı devlet eliyle sıkı şekilde denetlenirdi.
Kapalıçarşı Ne Zaman Yapıldı?
Kapalıçarşı’nın inşasına 1460 yılında başlandı. Temel yapı olan Cevahir Bedesteni'nin Bizans kalıntısı üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Bu yapı, daha sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sandal Bedesteni’nin eklenmesiyle genişletildi. Zamanla farklı sokaklara yayılan çarşının üstü örtülerek bugünkü halini aldı. Kapalıçarşı, birçok yangın ve depreme maruz kaldı. Özellikle 1894 İstanbul Depremi'nde büyük hasar gördü ancak defalarca restore edilerek ayakta tutuldu. Son olarak kapsamlı bir tadilat sürecinden geçen çarşı, modern altyapısıyla bugünün ihtiyaçlarına da cevap vermeye hazırlanıyor.
Kapalıçarşı'nın Bugünkü Durumu
Bugün Kapalıçarşı, yalnızca bir alışveriş merkezi değil; kültürel, tarihi ve ekonomik açıdan bir cazibe merkezi olarak öne çıkıyor. İçinde bankalar, sağlık noktaları, polis birimleri, restoranlar ve postane gibi birçok fonksiyonel yapı bulunmaktadır. Turistler için halı, mücevher, deri ürünler, seramik, gümüş ve geleneksel Türk el sanatları başlıca ilgi alanlarıdır. Satış yapan esnaf ise geleneksel Türk misafirperverliğini yaşatmaya özen göstermektedir.