Karaburun’da, Gebze Teknik Üniversitesi, Karaburun Belediyesi ve uzman bilim insanlarının iş birliğiyle kapsamlı bir deprem güvenliği projesi hayata geçirildi. İlçede başlatılan çalışmalar kapsamında her mahalle ve sokakta zemin ve yapı incelemeleri yapılarak risk haritası çıkarılacak.
Projede sadece zeminin değil, mevcut yapı stokunun da detaylı biçimde değerlendirileceği bildirildi. Binaların yaşı, dayanıklılığı ve inşa teknikleri incelenirken, olası bir depremde bölgenin karşı karşıya kalabileceği tsunami riski de göz önünde bulundurulacak. Elde edilen verilerle hem mevcut durumun riskleri ortaya konacak hem de ilçenin gelecekteki yapılaşma süreci için yol haritası belirlenecek.
Karaburun’un tarih boyunca birçok büyük depremden etkilendiğine dikkat çekilirken, projenin ilk aşamasında üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri sahada ölçüm ve inceleme çalışmaları yürütmeye başladı. Toplanan veriler gelecekteki uygulamalara temel oluşturacak.
İlk Sunum Bilim Kongresi’nde Yapıldı
Projenin ilk sonuçları, bugün düzenlenen 19. Karaburun Bilim Kongresi kapsamında kamuoyuyla paylaşıldı. Sunumu gerçekleştiren Gebze Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Savaş Karabulut, 20 Ağustos 2025 itibariyle Karaburun ve Mordoğan’da yaptıkları ölçümlerde heyelan, zeminin sıvılaşması ve büyütme gibi kritik noktalara odaklandıklarını açıkladı.
Karabulut, depreme hazırlığın yalnızca teknik verilerle sağlanamayacağını belirterek, sosyolojik ve psikolojik hazırlığın da büyük önem taşıdığını ifade etti. Halkın sürece doğrudan katılımının zorunlu olduğuna vurgu yapan Karabulut, afet planlamasında toplanma alanları, arama-kurtarma ve ilk yardım ekiplerinin hazırlanması, tahliye yollarının belirlenmesi ve düzenli tatbikatların yapılması gerektiğini söyledi.
“Halkın İradesi Sürecin Yüzde 95’ini Oluşturuyor”
Kentleri yaşayan organizmalara benzeten Karabulut, halkın doğrudan katıldığı bir yönetim sisteminin kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Karabulut, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’a desteklerinden ötürü teşekkür ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Bilimsel veriler işin yalnızca yüzde beşini oluşturuyor. Geri kalan yüzde doksan beş, halkın iradesiyle çözülebilir. Deprem anında dayanışmanın sağlanması, halkın nasıl davranacağını bilmesi, koordineli, eğitimli ve hazırlıklı olması en büyük güvencedir.”