Karagümrük Çetesi’nin kurucularından Nuri Ergin’in oğlu olduğu öne sürülen bir kişi, yeniden suç örgütü iddialarıyla gündeme geldi. Peki, Karagümrük çetesinin lideri Nuri Ergin’in oğlu kimdir?
Nuri Ergin’in oğlu kimdir?
Karagümrük Çetesi’nin lideri olarak bilinen Nuri Ergin’in oğlu son yıllarda yeniden gündeme geldi. Babasının geçmişte organize suç faaliyetleri nedeniyle tutuklanmasıyla kamuoyunun dikkatini çeken bu isim, iddialara göre benzer bir suç yapılanmasının içinde yer almakla suçlanıyor. Medyada yer alan bazı haberlerde, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığı bilgisi paylaşıldı.
Geçmişte babası Nuri Ergin’in adının karıştığı çok sayıda suç dosyasının ardından, oğlu olduğu iddia edilen bu kişi hakkında da bazı adli süreçlerin başlatıldığı, ancak süreçlerin henüz mahkeme kararıyla sonuçlanmadığı belirtiliyor. Kamuya açık belgelerde ismine dair net ve doğrulanmış bir kimlik ya da kesinleşmiş bir hüküm yer almamakla birlikte, haber içeriklerinde “Nuri Ergin’in oğlu” ifadesi sıkça kullanılıyor.
Karagümrük Çetesi: İstanbul’un yeraltı dünyasındaki derin yapı
Karagümrük Çetesi, kamuoyunda "Nurişler", "Ergin Kardeşler" ya da "Karagümrük Grubu" olarak bilinen ve merkezi İstanbul'un Fatih ilçesindeki Karagümrük semti olan organize suç yapılanmasıdır. Emniyetin 2021 tarihli raporlarına göre 85 silahlı mensubuyla Türkiye’nin en büyük 12. suç örgütü olarak kayda geçmiştir. Çetenin yönetimini Nuri ve Vedat Ergin kardeşler yürütmekte, çetenin geçmişi ise 1950’li yıllara kadar uzanmaktadır.
Nurettin Ergin kimdir?
Çetenin kökeni, Erzurum’dan İstanbul’a göç eden Nurettin Ergin’e dayanır. Nurettin Ergin, 1950’li yıllarda İstanbul'da yasa dışı kasaplık ve kumar organizasyonlarıyla uğraşarak adını duyurdu. 1960’larda tanıştığı kabadayı Orhan Üşenmez'in kız kardeşiyle evlenmesiyle yeraltı dünyasındaki konumu daha da güçlendi. Ancak bu ilişki ilerleyen yıllarda ölümcül bir çatışmayla sonuçlandı; 1976 yılında kayınbiraderi Üşenmez tarafından öldürüldü. Bu cinayet, ileride çeteleşecek olan Ergin ailesinin kaderinde dönüm noktası oldu.
Baba figürünün ölümünden sonra aile içinde kontrolü eline almaya başlayan Nuri Ergin, genç yaşlarda disiplin sorunları yaşayan bir bireydi. Eğitimi tamamlamasına rağmen sokak kültüründen kopamadı. Bir dönem Galatasaray altyapısında spor yapan, ardından tekvandoya yönelen Ergin, küçük yaşta evlendirildi ve üç çocuk sahibi oldu. Ancak askere gittiğinde antisosyal kişilik bozukluğu teşhisiyle hizmetten muaf tutuldu ve Karagümrük'e döndü.
Nuri Ergin’in, kardeşi Vedat ile birlikte işlettiği Karagümrük’teki birahaneler, zamanla yasa dışı faaliyetlerin merkezine dönüştü. Aile, bu dönemde hızla semtte güç kazandı. 1990'ların ortasında rekabet halindeki gruplarla silahlı çatışmalara giriştiler. Annesi Sevil Ergin’in rakiplerce saldırıya uğraması bardağı taşıran son damla oldu. 1995’ten itibaren çetenin adı cinayet, bombalı saldırı ve infazlarla anılmaya başlandı.
1995–1996 yılları arasında Karagümrük ve Fatih başta olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerinde silahlı çatışmalar yaşandı. Rakip gruplara yönelik saldırılar, bombalamalar ve hedefli infazlar gerçekleştirildi. Öldürülen kişiler arasında Sadık Çelikcan (Ülkü Ocakları Fatih eski başkanı), Haluk İlgün (rakip işletmeci) ve Ömer Lütfü Topal’ın muhasebecisi Zihni Şen de yer aldı. Babalarının ölümünden tam 21 yıl sonra, 1997’de dayıları Orhan Üşenmez’i infaz ederek intikam zincirini tamamladılar.
1996 yılında tutuklanan Ergin kardeşler, birçok defa firar girişiminde bulundu. En dikkat çekici kaçışlardan biri, adliye tuvaletinden kaçtıktan sonra bir evde yakalanmaları ve ardından hastaneden firar etmeleri oldu. 1998’de cezaevi aracından firar eden kardeşlerin, firarda oldukları dönemde dahi silahlı saldırılara devam ettikleri tespit edildi. Aynı yılın kasım ayında tekrar yakalanarak tutuklandılar.
1998'den bu yana cezaevinde olan Nuri Ergin, sık sık cezaevi değiştirdi. Taşkınlıkları ve disiplin sorunları nedeniyle yönetim birimleri tarafından farklı cezaevlerine sevk edildi. Bu süreçte en dikkat çekici başlıklardan biri, Alaattin Çakıcı ile yaşadığı düşmanlık oldu. İki organize suç lideri arasındaki sert çekişme, kamuoyuna sıkça yansıyan tehditler ve karşılıklı suçlamalarla devam etti.





