Komünizm, modern dünyanın en tartışmalı ve etkili ideolojilerinden biri olarak, tarih boyunca insanların zihinlerinde farklı imgeler ve anlamlar uyandırmıştır. Ancak, bu ideolojinin özü ve amacı neyi temsil eder? Komünizm, toplumda adaleti ve eşitliği sağlamak adına gerçekten bir çözüm mü sunar, yoksa sadece bir utopi mi arzular? Bu sorular, komünizmin altında yatan felsefi ve politik prensipleri anlamamızı gerektiriyor.

Komünizm nedir?

Komünizm, üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayanan ve sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzeni amaçlayan bir ideoloji ve harekettir. Sosyalizmden farklı olarak, sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanmaz, ancak genellikle yanlış bir şekilde aynı anlamda kullanılabilir. Modern komünizm, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in yazdığı Komünist Parti Manifestosu ile özdeşleşmiştir. Bu ideoloji, özel mülkiyet temelli kapitalizmin yerine, komünist bir toplumun kurulmasını hedefler. Bu toplumda temel amaç, sınıfsız ve ortak mülkiyete dayalı bir düzenin oluşturulmasıdır. Ancak, bazıları bu fikri "ütopya" olarak görüp zorla uygulanırsa kaosa yol açacağını iddia ederler. Komünizm, siyasi olarak aşırı sol olarak değerlendirilir ve Marksizm-Leninizm en yaygın savunucusudur. Bu görüşe göre, komünizme geçiş sürecinde proletaryanın egemenliği kurulacak ve ardından sosyalizm aşamasına geçilecektir. Komünizmin son aşamasında ise devletin ortadan kalkması beklenir. Sosyalizm, resmi olarak ilk olarak 1917'deki Ekim Devrimi'nden sonra Sovyetler Birliği'nde uygulanmıştır. Ancak, Sovyet modelinin yanı sıra, Pol Pot, Josef Stalin ve Mao Zedong gibi liderlerin yönettiği totaliter rejimlerin de etkisiyle birçok sosyalist devlet kurulmuştur. Bu devletlerin yönetim tarzı, Stalin ve Mao gibi liderlerin katı diktatörlüğü nedeniyle eleştirilmiştir. Leninizm dışında, sol komünizm ve anarşist komünizm gibi farklı komünist akımlar da vardır. Sol komünizm, Marksizm'in temel fikirlerini benimserken, Leninist modelin yetersiz olduğunu savunur. Anarşist komünizm ise devletin reddedilmesi ve komünizme devlet aygıtının ele geçirilmeden geçilebileceğini savunur.

Komünizm neyi savunur?

Komünizm, üretim araçlarının ortak mülkiyetini ve sınıfsız bir toplum düzenini savunur. Temel amacı, özel mülkiyete dayalı kapitalist sistem yerine, toplumun kolektif kontrolü altında bir ekonomik düzenin oluşturulmasıdır. Bu düzen, herkesin ihtiyaçlarının karşılandığı, kaynakların adil bir şekilde dağıtıldığı ve sosyal eşitliğin sağlandığı bir toplumu hedefler. Komünizm, bireyler arasında sosyal ve ekonomik adaleti sağlamayı, sınıf farklarını ortadan kaldırmayı ve insanların daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmalarını amaçlar. Devletin, toplumun ihtiyaçlarına hizmet etmek için kullanıldığı bir sistem olmaktan ziyade, devletin varlığını gereksiz kılarak insanların doğrudan kendi toplulukları üzerinde demokratik bir şekilde karar almasını teşvik eder.

Kaynak: HABER MERKEZİ