Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ), Saruhanlı’da ziraat odaları, sulama kooperatifleri ve çiftçilerle bir araya gelerek, tarımsal üretimi tehdit eden su kriziyle ilgili çözüm arayışlarını değerlendirdi. 1980 yılında imzalanan ve günümüz koşullarına uygunluğu tartışmalı hale gelen su tahsis protokolünün yeniden düzenlenmesi talebi toplantının odak noktası oldu.
1980 tarihli protokol güncellenmeli
Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde düzenlenen toplantı, artan kuraklık, yeraltı sularındaki dramatik düşüş ve kontrolsüz su tüketiminin yarattığı kriz ortamında üreticilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, protokolün güncellenmesi gerektiğini vurgularken, çiftçiler ve sulama kooperatifleri, adil su paylaşımı ve acil önlemler çağrısında bulundu.
Çiftçilerden ortak çağrı: Suya ihtiyaç var
Toplantıda söz alan Nuriye Sulama Kooperatifi Başkanı Ünal Tosun, çiftçilerin artan maliyetler ve düşen su seviyeleriyle mücadele ettiğini belirtti. Lütfiye Kooperatifi Başkanı Şenol Göktaş ise Salihli Barajı’ndan sağlanabilecek suyun yetersiz kaldığını, kuyuların ise hem derinleştiğini hem de verim kaybettiğini vurguladı. Üretici Gafur Ertürk, artık haftada bir sulama yapılmadığında ürünlerin kuruduğunu ifade ederek kapalı sistem sulamanın şart olduğuna dikkat çekti.
Su kaynakları adil bir şekilde yönetilmeli
MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Manisa’nın yüzde 98 oranında içme suyunu yeraltı kaynaklarından karşıladığını, kuraklıkla birlikte bu kaynakların sürdürülemez hale geldiğini belirtti. Devlet Su İşleri ile İzmir Belediyesi arasında 45 yıl önce imzalanan tahsis protokolü kapsamında Manisa sınırları içindeki su kaynaklarından İzmir’e yıllık 108 milyon metreküp su aktarılıyor. Postacı, bu durumun yalnızca tarımsal üretimi değil, kent yaşamını da tehdit ettiğini ifade ederek, DSİ öncülüğünde, güncel ihtiyaçlara uygun, bilimsel verilerle desteklenen yeni bir protokol yapılmasının zorunluluk haline geldiğini söyledi.
Çözüm odaklı bir iş birliği
Talat Postacı, bu süreci çatışma zemini değil, çözüm odaklı bir iş birliği fırsatı olarak gördüklerini belirterek, İzmir ile kardeş şehir ruhu içinde yürütülecek yapıcı bir müzakereyle su tahsisinin adil biçimde güncellenmesi gerektiğini dile getirdi. Postacı, suyun sadece bir kaynak değil, tarımsal üretimin ve hayatın temeli olduğunu ifade etti.