Tekirdağ doğumlu inşaat mühendisi Nefise Akçelik, Karadeniz’in ulaşım altyapısında iz bırakan çalışmalarıyla anılıyor. İsmini taşıyan tünel, stratejik bağlantısıyla dikkat çekiyor.

Nefise Akçelik’in İz Bırakan Hayatı

1955 yılında Tekirdağ’da doğan Nefise Akçelik, Türkiye’nin mühendislik tarihinde derin izler bırakan bir kadın olarak hafızalara kazındı. Henüz 16 yaşındayken Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne kaydını yaptıran Akçelik, bölümün tek kız öğrencisi olarak dikkat çekti.

Yüksek öğrenimini 20 yaşında, ileri düzeyde İngilizce ve Fransızca bilgisiyle tamamlayan Akçelik, 1978 yılında yaşamını birleştirdi. Aynı yıl Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sınavını kazanarak tünel şefi olarak görevine başladı. Bu görevi, onun Türkiye'nin dört bir yanındaki tünellerle bütünleşen bir mühendislik kariyerine adım atmasına vesile oldu.

“Zemin Mekaniğine Âşık Oldum” Dedi, Yıllarını Tünellere Adadı

Zemin mekaniğine duyduğu tutkuyu her fırsatta dile getiren Nefise Akçelik, baretiyle yurdun dört bir yanını dolaşarak tünellerin zemin etütlerini hazırladı. Her projeye emeğini ve yüreğini koyduğunu vurgulayan Akçelik, “Her bir tünelde emeğim var, hepsini ayrı ayrı sevdim” diye konuştu.

Ancak iki projeye özellikle gönül verdi: Bolu Tüneli ve Karadeniz Sahil Yolu kapsamında inşa edilen ve daha sonra kendi ismini alan Türkiye’nin en uzun tüneli.

Hayatını Tehlikeye Atmaktan Çekinmedi

2001 yılında Karayolları Zemin Mekaniği Şube Müdürü olarak görev yapan Akçelik ve ekibi büyük bir tehlike atlattı. Çalışmalar sırasında yanlarında bir buldozer devrildi ve bir işçi hayatını kaybetti. Aynı yıl bindikleri uçağa yıldırım isabet etti. Eşi, bu zorlu süreçleri “Nefise hiçbir zaman korkmadı. İşini bırakmayı bir gün bile düşünmedi” sözleriyle anlattı.

Kanserle Mücadele Etti, Baretsiz Gün Geçirmedi

2000 yılında göğüs kanserine yakalanan Akçelik, tedavi sürecinde dahi işini aksatmadı. Boynundan geçirdiği ağır bir ameliyattan kısa süre sonra tekrar baretini takarak şantiyeye döndü. “Hastalık beni yıldıramaz” diyerek mücadeleye devam eden Akçelik, son nefesine kadar mesleğine bağlı kaldı.

Ancak hastalık hızla ilerledi. Ölümünden sadece bir ay önce emekli oldu. Bu kısa sürede, uluslararası uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen bir tünel konferansının organizasyonunu da başarıyla yürüttü.

3 Ekim 2003 tarihinde, hayatını adadığı Bolu Tüneli ve kendi ismini taşıyan Türkiye’nin en uzun tünelinin açılışını göremeden yaşamını yitirdi.

Adını Yaşatan Dev Proje: Nefise Akçelik Tüneli

Hapan ya da bilinen adıyla Nefise Akçelik Tüneli, Türkiye’nin en uzun ikinci tüneli olma özelliğini taşıyor. Ordu’nun Bolaman mevkiinde yer alan bu dev yapı, Fatsa ile Ordu il merkezini birbirine bağlıyor. Sahil yolu trafiğini büyük ölçüde rahatlatan tünel, zaman tasarrufu sağlamasıyla bölge ulaşımında stratejik bir rol üstleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi