Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yeni evlenecek genç çiftleri ilgilendiren dikkat çekici bir destek programını hayata geçiriyor. Ocak ayında açıklanan ‘evlilik hazırlığı yapan genç çiftlere 150 bin TL tutarında faizsiz kredi verilmesi’ kararına ek olarak, çiftlerin evlilikten sonraki iki yıl içinde çocuk sahibi olması halinde borçların tamamen silineceği belirtildi. Hükümetin “Aileyi Güçlendirme Programı” kapsamında yürürlüğe girecek uygulama, gençlerin evlilik kararını daha kolay alabilmesi ve çocuk sahibi olma konusunda ekonomik kaygılarının azaltılması amacıyla planlandı. Yetkililer, bu adımın doğurganlık oranlarındaki düşüşe karşı alınan önlemlerden biri olduğunu açıkladı. Uygulama ile ortaya çıkabilecek sahte evliliklere veya sahte doğum belgelerine karşı sıkı denetleme mekanizmaları ve büyük yaptırımlar uygulanacağına yönelik açıklama yapılırken, incelenen başvurularda gerekli görüldüğü takdirde evlilik birliğinin devamının da kontrol edileceğinin altı çizildi.
‘Şiddeti önleyemediler’
İktidarın ‘Aile yılı’ ilan ettiği 2025 yılında, kadına ve çocuğa karşı şiddetin yine önlenemediğini belirten CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Ruhsar Selis Çelik, sadece doğum sayısını artırmak için hayata geçirilmek istenen bu uygulamanın doğru olmadığını söyledi. Doğuma teşvik etmeden önce kadına ve çocuğa karşı şiddetin durdurulmasına yönelik ve gençlerin geçim sorunlarına yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Bu uygulamayla iktidarın hedefi doğum sayısını artırmak. Ancak bu yılı "Aile Yılı" ilan etmelerine rağmen bu yıl da kadınlarımızı ve çocuklarımızı şiddetten yine koruyamadılar. Doğuma teşvik etmeden önce, ‘Kadınları nasıl korurum?’ diye düşünülmesi gerekirken, teşviklerle Aile Yılı’nda yine katledilecek çocukların önünün açılmasını doğru bulmuyorum” dedi.
‘Sadece sayı odaklılar’
Bu tür politikaların, kadının üzerindeki toplumsal baskıları artırdığını belirten Çelik, iktidarın da “Kadın, evinin annesidir” diyerek kadına sadece anne rolü yüklemeye çalıştığını söyledi. Çelik, “Burada iktidarın ekonomi politikasının ne kadar yanlış ilerlediğini, evlenme krizinin ortadan kalkması için gençleri evliliğe teşvik etmek adına kredi verildiğini görüyoruz. Ancak gençler evlendikten sonra çocuk yapamıyor çünkü bu kez de geçim derdine düşüyor. Buradan hem aile politikalarının hem de ekonomi politikalarının ne kadar yanlış ilerlediğini bir kez daha görmüş oluyoruz. Şu an iş bulamayan milyonlarca gencin derdi, karnını doyurup kirasını ödeyebilmek. Evlenmek ya da çocuk yapmak öncelikleri değil. O yüzden iktidarın evlilik kredisi ile evliliği ve çocuk yapmayı teşvik etmesini doğru bulmuyorum. Bunun gençlerde de bir karşılık bulacağını düşünmüyorum. İktidar ‘Nasıl kalifiye çocuk yetiştirebiliriz ve eğitimlerini nasıl karşılayabiliriz’den ziyade sadece sayıya odaklanmış durumda” ifadelerini kullandı.
‘Sahte evlilik de artar’
İlk defa evlenen gençlere verilen 150 bin TL’lik kredi ve çocuk sahibi olunduğu takdirde kredi borcunun silinmesi uygulamasının, sahte evliliklerin önünü açacağını vurgulayan Sosyal Güvenlik Müşaviri Dilek Ete ise şunları söyledi: “Sahte evlilikler dul ve yetim aylığı alanlarda sıkça görülüyor. Çünkü devlet dul ve yetim aylığı almakta iken evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen eş, kız yetim ve anaya bir defaya mahsus olmak üzere son defa almakta oldukları aylıkların 12 katı tutarında evlenme ikramiyesi ödüyor. Bu da toplu para almak için sahte evlilikler yapılmasına neden oluyor. Bu uygulama da her ne kadar olumlu bir uygulama gibi görünse de sahteciliğe de açık bir uygulama. Diğer yandan gençlerin evlilikten daha önemli sorunları var. İşsizlik rakamları İŞKUR’un açıkladığının kat be kat üzerinde. Geçim derdindeki gençlere 150 bin TL’lik kredi, bir ilaç olmaz. Bu tutar bir milletvekili maaşı bile etmiyor.”
