Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı sonu verilerine göre Türkiye’de 0-17 yaş aralığında 21 milyon 817 bin 61 çocuk var. Tohum Otizm Vakfı’nın 2024 yılı verilerine göre ise Türkiye’de bulunan aynı yaş aralığındaki çocukların 700 bini otizmli. Yani her 100 çocuktan 3’ü otizm teşhisi almış. Ancak vakfın verilerine göre bu çocukların ise sadece 42 bin tanesi eğitime ulaşabiliyor. Otistik çocukların kaynaştırma eğitimi adı altında yaşadıkları zorluklara bir örnek Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bulunan Refik Pınar Ortaokulu’nda yaşandı. Okul müdürünün bir otizmli öğrenciyi merdivenlerden fırlattığına dair görüntüler ve ardından bir grup insanın, müdürün davranışını aklayan ve kaynaştırma öğrencisini suçlayıcı açıklamaları, otistik bireyleri ve ailelerini tedirgin etti.

‘Kararı RAM veriyor’
Türkiye’de otizmli çocuklara yönelik ‘Kaynaştırma Eğitimi’ sisteminin oldukça sorunlu ilerlediğinin altını çizen KEDİ Otizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serap Dikmen, bunun asıl nedeninin, otizmli çocukların eğitiminden çok diğer çocukların, ailelerinin ve hatta öğretmenlerin bu sisteme hazırlığının olmaması olduğunu belirtti. Otizmli çocukların ‘sorunlu davranışlar’ göstermesi halinde kaynaştırma eğitimine tabii olmadığını kaydeden Dikmen, “Türkiye’de kaynaştırma sistemi oldukça sorunlu ilerliyor. Bunun nedeni de kaynaştırma sistemiyle ilgili ne öğretmenlerin ne de diğer çocukların sisteme hazırlanmamaları, bu konuda bilinçsiz bırakılmaları. Bütün otizmli çocuklar kaynaştırma eğitimi almıyor. Diğer velilerin bu çocuklar hakkındaki sorunlu davranış iddialarını içeren ve ‘problemli davranışlar’ dediğimiz davranışları gösteren çocuklar kaynaştırma eğitimine zaten alınmıyorlar. Bu kararı da Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) veriyor. Bu kararı aile tek başına vermiyor” dedi.
‘Mağdur otistik çocuk’
Kaynaştırma eğitimi alan bir otistik çocuk için bireyselleştirilmiş eğitim planlarının yapılması gerektiğini kaydeden fakat bu planların kopyala yapıştır yöntemiyle yapıldığını açıklayan Dikmen, “Çocuklara ‘bireyselleştirilmiş eğitim planı’ yapılmalı. Bu çocuğun kişisel ihtiyaçlarına göre oluşturulmuş bir plandır. Yıl boyunca izlenmesi gereken çocuğa özel yapılan bu eğitim planları ile arada bir problemli davranış görüldüğünde bunun çözümünü RAM ile öğretmenlerin bulması gerekir. Yani şu an gördüğümüz sistemdeki gibi ‘çocuğu sınıfa al ortada bırak sistemi’ doğru değil. Ancak maalesef bu bireyselleştirilmiş eğitim planlarını okullarda kopyala yapıştır yöntemiyle yapıyorlar” şeklinde konuştu.
‘Kaynaşamıyorlar’
Görevini yapmayan öğretmenler, müdürler ve idareciler nedeniyle çocukların kaynaştırmadaki süreçlerinin çok sorunlu yürüdüğüne dikkat çeken Serap Dikmen, “Şiddete varan akran zorbalığı, öğretmen zorbalığı gibi durumlarla bu çocuklar tek başlarına mücadele etmeye çalışıyor. Şiddet daha çok diğer çocuklardan geliyor ama inanın öğretmenlerden de geliyor. Burada mağdur olan bizim çocuklarımız oluyor. Bu durumun Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) çözülmesi gerek. Denetim yok, özel çocukların eğitimine yatırım yok, özel eğitim öğretmeni deseniz çok az. Sadece otistik çocukların gittiği okullarda bile özel eğitim öğretmeni bulamıyorsunuz. Bütün bu sistemin yürümez tarafları da ne kaynaştırma öğrencisi olan bir çocuğa ne ailesine ne diğer otistik çocuklara yüklenebilir. Herkes sistemi kendi üzerine düşen payla yürütmek zorunda. Ancak bizim sistemimiz çocuklarımızın önünü kesiyor. Çocuklarımız kaynaştırılamıyor” diye konuştu.
3 farklı sistem
Otizmli çocukların 3 ayrı sistemde eğitim gördüğünü söyleyen KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen, “Otizm teşhisi koyulan çocuklar Rehberlik Araştırma Merkezleri’nin tespitleri doğrultusunda eğitim sisteminde 3 ayrı eğitim görüyor; bunlardan biri Otizm Uygulama Okulları. İzmir’de 3 adet Otizm Uygulama Okulu var. Burada sadece otistik çocuklar eğitim görüyor. İkinci sistem kaynaştırma eğitimi altında okullarda açılan özel eğitim sınıfları. Bu sınıflarda en fazla 4 otistik çocuk eğitim alabiliyor. Üçüncü olarak da yine kaynaştırma eğitimi adı altında diğer çocuklarla birlikte aynı sınıfta okuyan çocuklar. Bu üç kademedeki yerleştirmeyi de çocuğun durumuna göre RAM uzmanları yapıyor” ifadelerini kullandı.





