Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026-2028 Orta Vadeli İstikrar Programı’nı (OVP) açıkladı. OVP’ye göre, Türkiye’nin 2028 yılı hedefleri arasında 300 milyar dolarlık mal, 150 milyar dolarlık hizmet ihracatı yer aldı. Ancak ihracatçı birlikleri, bu hedeflerin büyümenin ihtiyaç duyduğu ivmeyi sağlamaktan uzak olduğunu savundu.

İhracat hedefleriyle örtüşmüyor

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, programdaki büyüme oranlarının ihracat hedefleriyle uyumlu olmadığını belirtti. Son iki çeyrektir ihracatın büyümeye katkı vermediğini, hatta ekside kaldığını hatırlatan Eskinazi, önümüzdeki dönemde ihracatın yeniden lokomotif olabilmesi için çift haneli artışların zorunlu olduğuna dikkat çekti. Bunun için de ihracatçıların rakip ülkelerle aynı koşullarda desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Afrika, en çok ihracat yapılan ikinci pazar

OVP’de yer alan ürün ve pazar çeşitliliği, yüksek katma değerli üretim, ticaret diplomasisi ve lojistik üstünlük hedeflerini olumlu bulduklarını aktaran Eskinazi, özellikle Afrika pazarına yapılan vurguya dikkat çekti. 2025’in ilk 8 ayında Afrika’ya yapılan ihracatın yüzde 25 artarak 1 milyar 196 milyon dolara çıktığını belirten Eskinazi, bu kıtanın AB’den sonra Türkiye’nin ikinci büyük pazarı olduğunu ifade etti. Yeşil ve dijital dönüşüm yatırımlarına, Ar-Ge’ye ve lojistik projelerine verilen desteğin ihracatın niteliğini yükselteceğini söyledi. Bu adımların, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağını kaydetti.

Milli gelir artışından herkes adil pay almalı

Programda yer alan öngörülere göre, 2025 yılı sonunda Türkiye’nin milli gelirinin 1,5 trilyon doları aşması, kişi başı milli gelirin ise 17 bin doların üzerine çıkması bekleniyor. Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Eskinazi, bu tablonun büyük ölçüde döviz kurlarının uzun yıllardır baskılanmasıyla elde edildiğini ifade etti. Ancak kişi başı milli gelirdeki artışın toplumun çok küçük bir kesimi tarafından hissedildiğine dikkat çekerek, Türkiye’de sosyal barışın korunabilmesi için refah artışının adil paylaşılması gerektiğini söyledi.

Muhabir: Aylin Topaloğlu